Hasan Dinçer
Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Mustafa Savaş
Rıdvan Eşin

TÜRKİYE’NİN JEOTERMAL BAŞARISI

EKONOMİ 30.05.2018 - 15:39, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 3717+ kez okundu.
 

TÜRKİYE’NİN JEOTERMAL BAŞARISI

Türkiye’nin 1984 yılında 15 MWe kapasite ile Denizli Kızıldere’de başlayan jeotermal güç üretimi yolculuğu, özverili Türk yatırımcılar ve devlet teşvikleri ile 1.155 MWe‘a yükselmiş ve ülkemiz kurulu güç gelişiminde dünya 4.’lüğüne taşındı.

    Yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan biri olan jeotermal enerji, milli, sürdürülebilir, karbon emisyonu çok düşük düzeylerde olan temiz bir kaynaktır. Ancak, diğerlerinden farklı olarak bu kaynağın aranması, yüksek maliyetli sondajlarla keşfi ve işletilmesi muhtelif risk ve zorluklar içerdiğinden, mutlak surette teşvik edilmesi gereken bir sektördür. Bir kez keşfedilip üretime geçildiğinde 'base-load' özelliği nedeni ile her gün 24 saat boyunca ve onyıllarca istikrarlı elektrik üretimi yapabilme özelliğine sahiptir.   Geçtiğimiz yılın ilk yarısı itibariyle Jeotermal enerji üretiminde dünyada 7’nci sırada bulunan Türkiye, 4.2 milyar dolarlık yatırımlar ile 1.155 Mega Watt’a ulaşarak, uluslararası bir başarı gösterip dünya 4’üncülüğüne yerleşti. JESDER’in hedefi; jeotermal enerji yatırımlarında sürdürülebilirlik ve temiz çevre ilkeleri ile ülkemizin 2023 vizyonu çerçevesinde, Jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde 3.000 MWe kapasitelere ulaşmak, yerli ve milli kaynağımızı potansiyeli çerçevesinde en verimli şekilde değerlendirerek Dünya Jeotermal Elektrik üretiminde birinci sıraya çıkmak ve enerjide ülkemizin dışa bağımlılığına, arz güvenliği olan santral yatırımlarımız ile katkıda bulunmaktır. Hedef Dünya Liderliği JESDER üyesi yatırımcılar olarak Jeotermal sektörüne yapılan yatırımların devamlılığı için çalışıyoruz. Jeotermal yatırımların 2020 yılında artarak devam edeceğini biliyor ve tamamen yerli sermaye kullanan 32 yatırımcı üye ile beraber, sektörün geldiği noktadan mutluluk duyuyoruz. Bu sebeple devletimizin yatırımcılara desteğe devam etmelidir.   JES’lerin ekonomimize katkısının yaklaşık 600 milyon ABD olduğu anlaşılmaktadır. Yeni düzenlemelerle bu katkının, katlanarak artması kaçınılmaz bir sonuç olacak, Devletimizin ve milletimizin refaha ulaşmasından bu yeşil enerjinin katkısı, Türkiye’yi Dünya çapında örnek bir ülke ve hata bir marka haline getirecektir. Ayrıca ikincil yatırımlar dediğimiz tarımsal faaliyetler, seracılık, kurutma tesisi kurulumu ve şehir ısıtması gibi jeotermal kaynak kullanılan sektörler, devlet tarafından vergisel teşviklerle de desteklenerek yaygınlaştırıldığında milli, yerli ve yenilenebilir enerji kaynağımız olan jeotermal kaynaklarımızı tam anlamıyla verimli şekilde kullanmış olacağız. Yüksek riskler alarak, yerli, milli ve çevre dostu bu enerjiden elektrik üreten cesur sektör yatırımcılarımıza da teşekkür ederiz.
Türkiye’nin 1984 yılında 15 MWe kapasite ile Denizli Kızıldere’de başlayan jeotermal güç üretimi yolculuğu, özverili Türk yatırımcılar ve devlet teşvikleri ile 1.155 MWe‘a yükselmiş ve ülkemiz kurulu güç gelişiminde dünya 4.’lüğüne taşındı.

 

 

Yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan biri olan jeotermal enerji, milli, sürdürülebilir, karbon emisyonu çok düşük düzeylerde olan temiz bir kaynaktır. Ancak, diğerlerinden farklı olarak bu kaynağın aranması, yüksek maliyetli sondajlarla keşfi ve işletilmesi muhtelif risk ve zorluklar içerdiğinden, mutlak surette teşvik edilmesi gereken bir sektördür. Bir kez keşfedilip üretime geçildiğinde 'base-load' özelliği nedeni ile her gün 24 saat boyunca ve onyıllarca istikrarlı elektrik üretimi yapabilme özelliğine sahiptir.

 

Geçtiğimiz yılın ilk yarısı itibariyle Jeotermal enerji üretiminde dünyada 7’nci sırada bulunan Türkiye, 4.2 milyar dolarlık yatırımlar ile 1.155 Mega Watt’a ulaşarak, uluslararası bir başarı gösterip dünya 4’üncülüğüne yerleşti. JESDER’in hedefi; jeotermal enerji yatırımlarında sürdürülebilirlik ve temiz çevre ilkeleri ile ülkemizin 2023 vizyonu çerçevesinde, Jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde 3.000 MWe kapasitelere ulaşmak, yerli ve milli kaynağımızı potansiyeli çerçevesinde en verimli şekilde değerlendirerek Dünya Jeotermal Elektrik üretiminde birinci sıraya çıkmak ve enerjide ülkemizin dışa bağımlılığına, arz güvenliği olan santral yatırımlarımız ile katkıda bulunmaktır.

Hedef Dünya Liderliği

JESDER üyesi yatırımcılar olarak Jeotermal sektörüne yapılan yatırımların devamlılığı için çalışıyoruz. Jeotermal yatırımların 2020 yılında artarak devam edeceğini biliyor ve tamamen yerli sermaye kullanan 32 yatırımcı üye ile beraber, sektörün geldiği noktadan mutluluk duyuyoruz. Bu sebeple devletimizin yatırımcılara desteğe devam etmelidir.

 

JES’lerin ekonomimize katkısının yaklaşık 600 milyon ABD olduğu anlaşılmaktadır. Yeni düzenlemelerle bu katkının, katlanarak artması kaçınılmaz bir sonuç olacak, Devletimizin ve milletimizin refaha ulaşmasından bu yeşil enerjinin katkısı, Türkiye’yi Dünya çapında örnek bir ülke ve hata bir marka haline getirecektir. Ayrıca ikincil yatırımlar dediğimiz tarımsal faaliyetler, seracılık, kurutma tesisi kurulumu ve şehir ısıtması gibi jeotermal kaynak kullanılan sektörler, devlet tarafından vergisel teşviklerle de desteklenerek yaygınlaştırıldığında milli, yerli ve yenilenebilir enerji kaynağımız olan jeotermal kaynaklarımızı tam anlamıyla verimli şekilde kullanmış olacağız. Yüksek riskler alarak, yerli, milli ve çevre dostu bu enerjiden elektrik üreten cesur sektör yatırımcılarımıza da teşekkür ederiz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.