Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu Lozan’dır

AYDIN- Kimilerine göre Lozan Barış Antlaşması’nın, 24 Temmuz 1923’te İsviçre'nin Lozan kentinde imzalanan basit bir antlaşma olduğunu ifade eden Sümer, Lozan Antlaşması’nın önemini şöyle anlattı: “Oysaki Lozan Barış Antlaşması incelendiğinde bu antlaşmanın alelâde bir olay olmadığı net bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bir ulusun egemenlik haklarının tüm dünya devletlerine kabul ettirdiği ve yeni bir devletin Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusu olduğu anlaşılmaktadır. Lozan’a baktığımızda öğle büyük bir başarı görüyoruz ki, şöyle kısaca değinelim: Bağımsızlığı ve egemenliği elinden alınmış, ekonomi olarak tamamen dış devletlere bağlı duruma getirilmiş bir ulusun kurtuluşudur Lozan. 1838 Balta Limanı Ticaret Antlaşması 1856 Paris Konferansı ve Islahat Fermanı 1878 Ayastefanos ve Berlin Antlaşmaları Duyun u Umumiye Londra Konferansı Uşi Antlaşması Reval görüşmeleri Mondros Ateşkes Antlaşması ve Sevr Antlaşması gibi Osmanlı’nın son padişahları zamanında yapılan ve yeraltı yerüstü tüm kaynaklarımızın Avrupalı devletlere peşkeş çeken topraklarımızın büyük bir bölümünü kaybetmemize sebep olan bir zihniyetten kurtaran antlaşmadır Lozan. Ekonomik bağımsızlığımızı ve egemenliğimizi kazanmamızı sağlayan bir antlaşmadır Lozan. Milli sınırlar içinde bağımsızca ve özgürce yaşamamızı sağlayan bir antlaşmadır Lozan. Lozan Barış Antlaşması kanla yazıldığı içindir ki Türkiye Cumhuriyeti yaşadıkça yürürlükte kalacak bir antlaşmadır. Basit ve küstahça oyunlarla Lozan’ı hiçleştirmeye ve yok etmeye çalışanlara en iyi cevap kanımca şu olacaktır. Şehitlerimizin canıyla kanıyla kazanılan bu başarı, kanla yazılan onur ve gurur belgesi Türkiye Cumhuriyeti yaşadıkça Türk gençliği tarafından şeref be gururla korunacak ve yüceltilecektir. Bunun için de Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözü bizlere güç verecektir: Muhtaç Olduğun Kudret Damarlarındaki Asil Kanda Mevcuttur.”