Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

TEMA’dan çölleşme uyarısı

GENEL 17.06.2019 - 12:58, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 3616+ kez okundu.
 

TEMA’dan çölleşme uyarısı

17 Haziran Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü nedeniyle TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, yazılı bir açıklama yayınladı.

AYDIN- Çölleşmenin insan ve iklim değişikliği faktörlerini içinde barındıran bir toprak bozulması olduğunu ifade eden Mehmet Özdemir, ‘’Toprağın aşırı ve yanlış kullanımı, iklim değişikliği, ormansızlaşma, aşırı otlatma, plansız sulama gibi nedenler, nüfus artışı ve büyüyen küresel ekonomi doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırarak çölleşmeye yol açmaktadır. Verimli tarım topraklarının ülkenin gıda güvenliği dikkate alınmadan amacı dışında, enerji santrallarına, sanayiye ve kentleşmeye tahsis edilmesi toprakların hızlı ve bilinçsizce tüketilmesine sebep olmaktadır’’ şeklinde konuştu. Küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve yanlış arazi kullanımı gibi nedenlerle meydana gelen arazi bozunumunun her geçen gün artığını belirten Mehmet Özdemir,  verimli toprakların verimsizleştikçe, yok oldukça kırsal alanda yaşamın zorlaştığını ve köyden kente göçün kaçınılmaz olduğunu belirtti. Çölleşmenin ülkemizi doğrudan ilgilendiren ve maruz kaldığımız çok önemli bir tehdit olduğunu söyleyen Mehmet Özdemir şunları söyledi: ‘’Toprakları çölleşen bir ülkede açlık, susuzluk, işsizlik ve iç göç baş gösterecek,  işsizlik, gelir dağılımda adaletsizlik çarpık kentleşme, çevre kirliliği, doğal kaynakların aşırı kullanımı ve tahribi gündeme gelecektir. iklim değişiklikleri ve yanlış arazi kullanımı nedeniyle, arazilerin bozulumu her zamankinden daha hızlı gerçekleşecektir. Tarımsal potansiyeli ve ürün çeşitliliği ile öne çıkan ülkemizde üreticiden tüketiciye toplumun her kesiminin üzerine düşen görevi yerine getirmesi,  insanların çölleşmeyle mücadele konusunda daha duyarlı olması, kamu ve özel kuruluşların da konuya gereken hassasiyeti göstermesi gerekmektedir. Toprağa aşırı ekim yapılması toprağın yorulmasına neden oluyor. Aşırı otlatma erozyonu önleyen bitki örtüsünü yok ediyor. Plansız sulama ise ekim alanlarının tuzlanmasına neden oluyor. Neticede topraklarımız çölleşiyor. Son yıllarda kuraklık ve sel gibi doğal afetlerin sayısında ciddi bir artış gözleniyor. Bu değişiklikler kuraklık, erozyon, toprağın bozunumu ve çölleşme sonucu toprak kaybediliyor. Toprak kaybı ortak geleceğimizin işimizin, aşımızın, gıda güvenliğimizin, hayvancılığımızın tehlikeye girmesi demektir. Bu olaylar geçimini topraktan sağlayan çiftçileri zor durumda bırakmakta, gıda güvencesini tehlikeye sokmaktadır. Ülkemizde de, başta kuraklık ve seller olmak üzere afetler oldukça sık meydana gelmekte, can ve mal kayıplarına yol açmaktadır. Ülkemizde çölleşmeyle mücadele bilincinin oluşması için; acilen toprağın, temiz su ve temiz havanın, ormanın, sulak alanların, meranın hayati önemini anlatacak eğitim programları hazırlanmalıdır. Çölleşmeyle mücadele için tarım ve orman arazilerinin amaç dışı kullanımı engellenmelidir. Ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Erozyon kontrolü, çayır, mera ıslahı, teraslama için gerekli finansman sağlanmalıdır. Sulak alanlar korunmalı, ürün ve arazi planlaması yapılmalıdır. Erozyon ve çölleşmeyle mücadele, ülkemizin ve tüm dünyanın geleceğe daha güvenle bakabilmesi için aralıksız, sonuna kadar yürütülmelidir.’’
17 Haziran Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü nedeniyle TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, yazılı bir açıklama yayınladı.

AYDIN- Çölleşmenin insan ve iklim değişikliği faktörlerini içinde barındıran bir toprak bozulması olduğunu ifade eden Mehmet Özdemir, ‘’Toprağın aşırı ve yanlış kullanımı, iklim değişikliği, ormansızlaşma, aşırı otlatma, plansız sulama gibi nedenler, nüfus artışı ve büyüyen küresel ekonomi doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı artırarak çölleşmeye yol açmaktadır. Verimli tarım topraklarının ülkenin gıda güvenliği dikkate alınmadan amacı dışında, enerji santrallarına, sanayiye ve kentleşmeye tahsis edilmesi toprakların hızlı ve bilinçsizce tüketilmesine sebep olmaktadır’’ şeklinde konuştu.

Küresel ısınma, iklim değişiklikleri ve yanlış arazi kullanımı gibi nedenlerle meydana gelen arazi bozunumunun her geçen gün artığını belirten Mehmet Özdemir,  verimli toprakların verimsizleştikçe, yok oldukça kırsal alanda yaşamın zorlaştığını ve köyden kente göçün kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Çölleşmenin ülkemizi doğrudan ilgilendiren ve maruz kaldığımız çok önemli bir tehdit olduğunu söyleyen Mehmet Özdemir şunları söyledi:

‘’Toprakları çölleşen bir ülkede açlık, susuzluk, işsizlik ve iç göç baş gösterecek,  işsizlik, gelir dağılımda adaletsizlik çarpık kentleşme, çevre kirliliği, doğal kaynakların aşırı kullanımı ve tahribi gündeme gelecektir. iklim değişiklikleri ve yanlış arazi kullanımı nedeniyle, arazilerin bozulumu her zamankinden daha hızlı gerçekleşecektir.

Tarımsal potansiyeli ve ürün çeşitliliği ile öne çıkan ülkemizde üreticiden tüketiciye toplumun her kesiminin üzerine düşen görevi yerine getirmesi,  insanların çölleşmeyle mücadele konusunda daha duyarlı olması, kamu ve özel kuruluşların da konuya gereken hassasiyeti göstermesi gerekmektedir.

Toprağa aşırı ekim yapılması toprağın yorulmasına neden oluyor. Aşırı otlatma erozyonu önleyen bitki örtüsünü yok ediyor. Plansız sulama ise ekim alanlarının tuzlanmasına neden oluyor. Neticede topraklarımız çölleşiyor.

Son yıllarda kuraklık ve sel gibi doğal afetlerin sayısında ciddi bir artış gözleniyor. Bu değişiklikler kuraklık, erozyon, toprağın bozunumu ve çölleşme sonucu toprak kaybediliyor. Toprak kaybı ortak geleceğimizin işimizin, aşımızın, gıda güvenliğimizin, hayvancılığımızın tehlikeye girmesi demektir.

Bu olaylar geçimini topraktan sağlayan çiftçileri zor durumda bırakmakta, gıda güvencesini tehlikeye sokmaktadır. Ülkemizde de, başta kuraklık ve seller olmak üzere afetler oldukça sık meydana gelmekte, can ve mal kayıplarına yol açmaktadır.

Ülkemizde çölleşmeyle mücadele bilincinin oluşması için; acilen toprağın, temiz su ve temiz havanın, ormanın, sulak alanların, meranın hayati önemini anlatacak eğitim programları hazırlanmalıdır. Çölleşmeyle mücadele için tarım ve orman arazilerinin amaç dışı kullanımı engellenmelidir. Ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Erozyon kontrolü, çayır, mera ıslahı, teraslama için gerekli finansman sağlanmalıdır. Sulak alanlar korunmalı, ürün ve arazi planlaması yapılmalıdır.

Erozyon ve çölleşmeyle mücadele, ülkemizin ve tüm dünyanın geleceğe daha güvenle bakabilmesi için aralıksız, sonuna kadar yürütülmelidir.’’

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.