Sütçülerin talepleri var

AYDIN- Başkan Başkaya, “Aydın İli Süt Üreticileri Birliği 2007 yılında kuruldu. Faal olarak çalışmaya 2009 yılı haziran ayında başladı.Kısa süre içerisinde 15 ilçede hızlı bir şekilde üye kaydına başladık. Şu anda 5bin 400 üyemiz bulunmaktadır” dedi. Başkan Servet Başkaya, uyarı niteliğindeki konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gıda Tarım VE Hayvancılık Bakanlığı İl Müdürlüğümüzle beraber süt hijyeni konusunda çalışmalar yapıp sütün sağımından, toplanması, soğutulması, taşınmasıyla ilgili il Hıfzısıhha kararı alınmış bu işle iştigal eden firmalarla toplantılar yapıp kararın uygulanması sağlanmıştır. 5200 sayılı yasa ile kurulmuş Süt Üreticileri, Et Üreticileri vb. üretici birlikleri İl bazlı olmalı ve İlçelerde kurulu birlikler ildeki birliklere bağlanmalıdır. Şu anda kurulu birliklerin pek çoğu sütün, etin ticaretini yapan kişilerce yönetilmektedir. Yasaya bu kişilerin yönetici olamayacağı hatta üye bile olamayacağı eklenmelidir. 2009 yılında süt icmal yetkisi Süt Üretici Birliklerine verilmişti. Bakanlığımız bütün üreticilerden bedel olmadan 2016 yılına kadar bu hizmeti Süt Üretici Birliklerine yaptırdı. Ancak 2017 yılında yüzde 3 birlik payını birliklere vereceğiz diye tebliğ yayınlanınca Damızlık birlikleri ve kooperatifler icmal yapmak için birbirleriyle kavgaya başladılar. “İCMALLER SÜT BİRLİKLERİNDE YAPILMALI” Şöyle ki üreticinin sütünü kooperatif pazarlıyorsa ben yaparım demeye başladı. Damızlık birliği benim üyem benim yapmam lazım diye ayak diretiyor. Bence sütün sahibi olmalı. Bakanlığımız örgüt kirliliğinin yanında örgütlerin görev ve yetkilerini belirlemeli ve kargaşanın önüne geçilmelidir. Süt icmalleri İl Süt Birliklerince yapılmalı ve yüzde 3 payda bu birliklere ödenmelidir. Bu arada Koyun Keçi birliklerine ödenen yüzde 8 kesinti bence fazla çünkü büyükbaşta yüzde 3 olan pay neden küçükbaşta yüzde 8, anlamış değilim. İki yıldır birlikler hizmet bedellerini ve aidatların tahsilinde zorlanıyor. Destek ödemelerinin tekrar birlikler üzerinden yapılmasını istiyoruz. İlimizde hayvancılık ve süt üretimi her geçen gün artmaya devam etmektedir. Üretilen sütün büyük çoğunluğu hijyen kurallarına uygun toplanıp, soğutularak satılmaktadır. Yerel işletmeler, kooperatifler ve ulusal firmaların tedarikçileri bu konuda gereken önemi göstermektedir. Başta kooperatifler olmak üzere yerel mandıralar ve süt tedarikçilerinin süt fiyatları konusunda gerekeni yapmadıklarını görüyoruz. ARTAN FİYAT ÜRETİCİYE YANSIMIYOR Süte talebin çok olduğu şu günlerde süt fiyatının yükselmiş olmasına rağmen üreticiye yansımadığını görmekteyiz. Ulusal Süt Konseyi’nin açıklamış olduğu 1.40 TL‘nin çok üzerinde olan satış fiyatına karşın üreticiye ödenen süt fiyatının çok düşük olduğunu duymaktayız. Sütün insan beslenmesindeki önemini sanırım söylemeye gerek yok. Böyle bir ürünü üreten insanların da para kazanması lazım,süt fiyatları belirlenirken besleme maliyetleri dikkate alınması gerekmektedir. Ulusal Süt Konseyi fiyatları belirlerken bir litre sütle 1500 gr yem alınabilmesini sağlamalı ve açıklanan fiyat üretici fiyatı olmalı, toplama soğutma taşıma giderlerinin ayrıca belirlenmesi gerekmektedir.”