Süt Üreticileri Birliği’nden üyelerine destek

AYDIN - Aydın Süt Üreticileri Birliği Başkanı Servet Başkaya birlik binasında yaptığı basın toplantısında, “Türkiye’de bir ilk Aydın’da başlatıyoruz. Kırsalda yaşayan birlik üyelerimizin bir nebzede olsa destek sağlayacağız”. BİRLİK ÜYELERİMİZE AİDAT DESTEĞİ Başkaya, “Kırsalda yaşayan küçük çaplı 3-5 ineği olan, 3-5 dekar yeri olan ailelerimiz zor durumda yaşamaktalar. Birliğimize üye olan bu üreticilerimizin Ocak ve Şubat aylarında kestirdikleri veya sattıkları hayvanları için ayrıca destek vermek istiyoruz. Bu destekten faydalanmaları için sattıkları hayvanın satış belgesi yani müstahsil makbuzunu pasaportuyla birlikte bize getirmeleri gerekmektedir. Gerekli belgeyi birliğimize getirdiğinde üreticimize 150 TL desteğimize Mart ayı sonunda hesaplarına geçeceğiz.  Bu yıl brüt asgari ücret 2.950 TL. Birlik tüzüğümüze göre üyelerimizden asgari ücretin yüzde 10’unun altında tahsilat yapamıyoruz. Bu yıl aidatlarımız yaklaşık 300 TL olacaktır. Üreticilerimizin leyine aldığımız karar doğrultusunda kestirdiği veya sattığı hayvanın karşılığında verdiğimiz 150 TL destekle üye aidat parası da yüzde elliye düşmüş olacak. Önümüzdeki günlerde yapacak olduğumuz genel kurulda bu yönde karar alacağız ve bu desteğimizi düzenli olarak yıl sonuna ve hatta önümüzdeki yıllara da dahil edeceğiz. “ÜRETİCİLERİMİZİN DANIŞMANLIK DESTEĞİNE İHTİYACI VAR” Maalesef küçük üreticilerimiz her geçen gün fakirleşmekte hayta yok olmaktalar. Biz birlik olarak daha önce de bu üreticilerimize nasıl faydalı oluruz diyerek yaptığımız bir proje kapsamında, “Buzağılar ölmesin” diyerek güzel ilke de imza atmıştık. Bu proje kapsamında üreticilerimize Beş bin adet biberon, Beş bin adet göbek spreyi ve sinek ilacı dağıttık. Birliğimizin üyesi olan bu vatandaşlarımıza, İlimizin neredeyse tüm İlçeleri ve köylerine çıkardığımız üç ayrı ekiplerimizle ulaştık. Üreticilerimize biberon, göbek spreyi ve sinek ilaçlarını verdiğimizde bilgilendirme de yaptık. Geçen yıl bu proje kapsamında üyelerimize kışlık kalın birer yelek hediye ettik. DANIŞMANLIK ÜCRETİ ÖDÜYORLAR Fakat Küçük üreticilerimizin danışmalık hizmetlerine ihtiyacı var. Bakanlığımızın geçmişte küçük üreticilerimize yönelik ziraat mühendisleri veya veteriner hekim görevlendirerek bu üreticilerimize bilgilendirirlerdi. Belli bir süreden sonra bu uygulamadan vazgeçildi.  Bu uygulamayla o ziraat mühendisleri ve veterinerler merkeze çekildi. Kırsalda yaşayan tarımla uğraşan insanlarımızla tarım teşkilatlarımızın irtibatı kesildi. Ancak şap hastalığı gibi bir salgın olduğunda bu görevliler köylerimize gidiyorlar. Yeniden bir düzenleme ile Tarım ve Orman Müdürlüğü bünyesindeki çalışan veteriner ve mühendisler evrak işleriyle uğraşacaklarına tekrar köylerimize giderek vatandaşlarımızın yanında olduklarına göstermeliler. Bizzat sahada olup üreticilerimize bilgilendirmeli ve yönlendirmeliler. Bu üreticilerimizden danışmanlık ücreti alınıyor ama danışmanları sahada gören yok. Hiç olmazsa iki ayda bir olsa da rutin olarak sahaya insinler. ÜRETİCİLER KENDİ KURULUŞLARINI GÜVENEMİYOR Üreticilerimizin en önemli sorunlarından biriside Kooperatifler, Birlikler ve Ziraat Odası gibi kendilerinin kurdukları tarımsal örgütleri üreticilerimiz güvenemez oldu.  Neden! Tarım Kredi Kooperatifine gidiyoruz gübre alacağız yem, ilaç vs bakıyorsun dışarıdan pahalı. Bu kuruluşların üreticilerimizden aldıkları dışarıya gör daha ucuz, sattıkları Dışarıdan pahalı. Yani bu kuruluşlar kuruluş gayelerini unutmuşlar adeta ticaret sevdalarına düşmüşler. Benim bu kuruluşlara tavsiyem üreticimizi, çiftçimizi sahip çıkalım. KÖYLER BOŞALDI Köylülerimiz para kazanmayınca genç nüfus kentlere kaçıyor. Yeni yetişen gençler İŞKUR kapılarında asgari ücretli bir iş bulacağız diye sıraya giriyorlar. Bu insanları doğdukları yerlerde karınlarını doyuracak işlerle uğraşmaları için yeni projeler yapılması gerekiyor. Hayvanı yurt dışından getiriyoruz, samanı yurt dışından getiriyoruz peki bu insanları kentler ne kadar taşıyabilecek?. Bakın Yenipazar, Çine, Karpuzlu, Koçarlı ve Söke ilçelerinin köylerinde 5-6 Bin arasında besicilik yapan aileler vardı. Biz geçmişte bu ailelere çiftliğimizden buzağı satardık. Bu ailelere ne oldu? Besledikleri hayvanları sattılar baktılar ki zarar besiciliği bıraktılar. Yurt dışından canlı hayvan ithalatı hızlı bir şekilde yıllardır devam ediyor. 26 Ekim tarihinde bakanlık yurt dışından canlı hayvan ithalatını durdurduk diye karar aldı. Aldı ama adamın talebi birse iki yardırdı o yüzden 2020 yılının Haziran ayına kadar ithalat devam edecek. Bu ithalat derhal durdurulmalı. Yerelde üreticilerimize her türlü destek verilmeli ve köylerimizde kalsın bu gençlerimiz. Başkan Başkaya son olarak, “ben iddia ediyorum ki Türkiye’de o ithal edilen hayvanlara eş değer hali hazırda 200 bin hayvan varlığımız var” diyerek sözlerine son verdi.