Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Rehberler Turizm Fuarlarında Olmalı!

RESMİ İLAN 14.01.2015 - 20:42, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:48 3294+ kez okundu.
 

Rehberler Turizm Fuarlarında Olmalı!

Turist Rehberlerinin Uluslararası turizm fuarlarında bulunmasının tanıtıma önemli katkı yapacağına yönelik bir gündem oluştu 2014 yılında. Bu konuda yeni gelişmeler var mı?

Bakanlık girişimlerde bulundu. Geçen sene İZRO Başkan yardımcımız 4 arkadaşımız ile birlikte ITB Berlin Fuarı'na gitti ve çok başarılı sonuç alındı. Baştan beri böyle olması gerektiğini düşünüyoruz. Aslında rehber camiası olarak bundan maddi bir talebimiz de olmadı, tamamen gönüllü bir çalışmaydı. Orada görevli arkadaşların sadece broşür vermesinden öte bir konuyu anlatmak kazım. Fuara gelen insanlar bir takım grupların temsilcisi niteliğinde.. Güneydoğu'yu, Nemrut'u, Karadeniz Kapadokya'yı farklı bölgeleri daha doyurucu bilgilerle anlatabilirsek o gruplar gelmeye devam ediyorlar. Geçen sene en çok artış Karadeniz'de oldu. TEKRAR GELEN TURİSTLERDE REHBERLERİN PAYI BÜYÜK.. 35 milyon turist geldi ülkemize, gelen turistlerin çoğu tekrar turist.. Buradaki başarıda önemli payımız olduğunu rahatlıkla söylüyoruz. Bizler aktif rehberlik yapıyoruz. Turistlere kaç defa geldiklerini sorduğumuzda, 5- 10 kere diyorlar. Peki nereleri gezdiniz dediğimizde; '' İstanbul, Çanakkale, Antalya '' diyorlar. O zaman Kapadokya'ya gitmemiş mi, orasının değerlerini anlatıyoruz, '' bir dahaki sefere kesinlikle programa almalısınız '' diyoruz. Güneydoğu'ya gitmemişse oraların özelliklerini vurguluyoruz. Karadeniz'i ve farklı bölgelerin zenginliklerini anlatıyor, '' mutlaka görmelisiniz '' diyoruz. TÜRKİYE'NİN TURİZM BAŞARISI HEPİMİZİNDİR... Dolayısıyla turist sayısının belli oranda artması tekrar turistler sayesindedir. Burada rehberler büyük emek vermektedirler. Yani Acentalar turisti getirir, havaalanında rehbere teslim eder, bir hafta sonra bana sorunsuz olarak turu teslim et der. Burada bütün yetki rehberdedir, başarı varsa da '' 35 milyon turisti biz getiriyoruz '' demek yerine '' 35 milyon turistin getirilmesinde birebir emek sahibi olan rehberlerin de payı vardır '' demek daha doğru bir yaklaşımdır. TANITIM STRATEJİLERİ BELİRLENİRKEN REHBERLER UNUTULMAMALI Ülkemizin tanıtım stratejileri belirlenirken rehberlerin yeri nerede sizce? Yeni Turkey logosu hakkında neler düşünüyorsunuz? 150 ye yakın kişi, kurum ve kuruluştan fikir alınmış ama turizmciler kendilerine sorulmadığını söylüyorlar. Tureb olarak sizden görüş alındı mı?... Bizim haberimiz olmadı bu hazırlık aşamasından. Herşeyin temeli işbirliğidir. Masa başında birşeye karar veriliyor. Rehberler entellektüel düzeyi yüksek, ülkeyi ve dünyayı takip etmesi açısından biraz daha farklı bir gruptur. Elbette herkesin düşünceleri önemlidir ama burada genel turizm camiasının tüm kesimlerinin birarada olacağı bir komisyona sorulsaydı daha çabuk kabul görürdü. Rehberin görüşünün olmaması yaratılan çalışmanın ruhunun olmaması anlamına geliyor. Dolayısıyla toplum da benimsemiyor. DARP EDİLEN REHBERLER VE HANUTÇULAR SORUNU.. Hanutçular sorunu ve darp edilen rehberler 2014 yılında çok gündeme geldi. Sultanahmet Rehberler İnsiyatifi Platformu kuruldu ve yaklaşık 17 kez toplanarak soruna dikkat çekmeye çalıştılar. Tureb de bu oluşumu destekledi. Bununla ilgili gelişmeler ne yönde? Çözüm aslında kolay ama zorlaştırılıyor. Olay Sultanahmet'te gerçekleşti. Diyanet İşleri Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Valilik, emniyet müdürlüğü bütün taraflarla görüşmeler yaptık ve olayın ciddiyetini anlattık. Ama bürokrasi içersinde bu başvurular, görüşmeler, yazışmalar kayboldu gitti. Belli bir yere kadar ilerliyorsunuz sonra gereği yapılsın denilip herkes üzerindeki sorumluluğu başkasına atma noktasına geldi. HUKUKİ SÜREÇTE REHBERLERİMİZİ DESTEKLEDİK.. Arkadaşlarımız tehdit ve baskı neticesinde çekiniyor ve şikayetçi olmuyorlardı. '' Biz sizin arkanızda duracağız '' dedik. Burada şikayetçi olmadığımız zaman yargıya taşıma durumu da söz konusu değil. İlk olay Rehber Hayri Erdoğdu'nundur, darp raporları ile şikayetçi oldu ve devam ediyor dava.. Geçen ay davası görülen olayda ise avukatımız işin içine girene kadar rehber arkadaşımızdan gelen açıklama şuydu: Orada darp olayı oldu ama hanutçular rehberin kendilerini darp ettiği şekline dönüştürmüşler. Avukatımız devreye girmeseydi belki de arkadaşımız ceza alacaktı olmamış bir durumdan dolayı. Aynı durum Trabzon Ayasofya'sında yaşandı. İzmir Efes'te bu tür olayları yaşayan arkadaşlarımız şikayetçi olmadığı için bir şey yapamadık. SORUNA DİKKAT ÇEKTİK VE ÇÖZÜME DOĞRU GİDİLİYOR.. Tüm bu çalışmaların çözüm sürecine nasıl katkısı oldu ve ne tür bir sonuca gelindi? İstanbul Sultanahmet davasını adli süreçte sonuna kadar takip edeceğiz. Ama hem adli süreçteki takip hem de oluşturulan insiyatife verdiğimiz destekle burada yaşanan rahatsızlığa dikkat çektik. İstanbul Emniyeti müdahale etmeye başladı, polis sayısı artırıldı, giriş çıkışlar kontrol altına alındı. Bizim de önerimiz olan tek sıra dizini, dışarıdan girişlere bant çekilmesi yönünde önerilerimiz masaya yatırıldı. Tureb gerekli girişimleri hukukun dışına taşmadan yaptı, camia da bizimle beraber hareket etti, destek verdi, çözüme doğru gidiliyor. Ama çok sıkıntılı ve göründüğünün ötesinde derinlikli bir durum.. KARA BULUTLAR GÖSTERMENİN BİR ANLAMI YOK.. Yaşanan ekonomik, politik ve toplumsal krizler turizmi derinden etkiliyor. Turizmciler önünü görmekte zorlanıyor. Krizler ve kriz yönetimi konusunda neler söyleyeceksiniz? Turizm hassas bir zeminde ileriyor. Geçen sene Ukrayna, Rusya krizi Antalya'yı olumsuz etkileyecek diye sezon başında uyarmıştık. Rusya'nın ekonomik krizi Akdeniz ve Ege'yi etkileyebilir. Etkilememesi için biz yine belli çalışmalar içerisindeyiz. Bazı yöneticilerimiz moral bozucu açıklamalarda bulunuyorlar. Bunu doğru bulmuyorum açıkçası. Moralin de piyasada olumsuz bir karşılığı var. Rusya ekonomik bir kriz yaşıyor olabilir ama görmemiz gereken diğer noktalar var.Türkiye Rusya'nın turizm anlamında en büyük ortağıdır. En kolay ulaşacağı yerdir, kültür, doğa, insanları açısından en çok sevdiği ülkedir. Bu özellikler varken Rusya ekonomik kriz de yaşasa o insanlar illaki tatile çıkacaklar. Belki yüzde 10-15 lik bir dilim etkilenebilir ama onun dışındakiler yine Türkiye'yi tercih edecekleridir. Kara bulutlar göstermenin bir anlamı yok.'' TUREB Başkanı A.Zeki Apalı ile gerçekleştirdiğimiz 3 bölümlük röportajın yayını devam ederken rehberlerden bazı sorular geldi ve sorunlar paylaşıldı. Hepsinin notlarını aldım, bir başka sohbetimizde Başkan Apalı'ya aktaracağımı belirterek sohbeti noktalıyor, zaman ayırdığı için de kendisine teşekkür ediyorum. Sektörümüz ve ülkemiz adına başarılı ve bereketli bir turizm sezonu dileğiyle dedi. (Turizm Haber)
Turist Rehberlerinin Uluslararası turizm fuarlarında bulunmasının tanıtıma önemli katkı yapacağına yönelik bir gündem oluştu 2014 yılında. Bu konuda yeni gelişmeler var mı?

Bakanlık girişimlerde bulundu. Geçen sene İZRO Başkan yardımcımız 4 arkadaşımız ile birlikte ITB Berlin Fuarı'na gitti ve çok başarılı sonuç alındı. Baştan beri böyle olması gerektiğini düşünüyoruz. Aslında rehber camiası olarak bundan maddi bir talebimiz de olmadı, tamamen gönüllü bir çalışmaydı. Orada görevli arkadaşların sadece broşür vermesinden öte bir konuyu anlatmak kazım. Fuara gelen insanlar bir takım grupların temsilcisi niteliğinde.. Güneydoğu'yu, Nemrut'u, Karadeniz Kapadokya'yı farklı bölgeleri daha doyurucu bilgilerle anlatabilirsek o gruplar gelmeye devam ediyorlar. Geçen sene en çok artış Karadeniz'de oldu.

TEKRAR GELEN TURİSTLERDE REHBERLERİN PAYI BÜYÜK..

35 milyon turist geldi ülkemize, gelen turistlerin çoğu tekrar turist.. Buradaki başarıda önemli payımız olduğunu rahatlıkla söylüyoruz. Bizler aktif rehberlik yapıyoruz. Turistlere kaç defa geldiklerini sorduğumuzda, 5- 10 kere diyorlar. Peki nereleri gezdiniz dediğimizde; '' İstanbul, Çanakkale, Antalya '' diyorlar. O zaman Kapadokya'ya gitmemiş mi, orasının değerlerini anlatıyoruz, '' bir dahaki sefere kesinlikle programa almalısınız '' diyoruz. Güneydoğu'ya gitmemişse oraların özelliklerini vurguluyoruz. Karadeniz'i ve farklı bölgelerin zenginliklerini anlatıyor, '' mutlaka görmelisiniz '' diyoruz.

TÜRKİYE'NİN TURİZM BAŞARISI HEPİMİZİNDİR...

Dolayısıyla turist sayısının belli oranda artması tekrar turistler sayesindedir. Burada rehberler büyük emek vermektedirler. Yani Acentalar turisti getirir, havaalanında rehbere teslim eder, bir hafta sonra bana sorunsuz olarak turu teslim et der. Burada bütün yetki rehberdedir, başarı varsa da '' 35 milyon turisti biz getiriyoruz '' demek yerine '' 35 milyon turistin getirilmesinde birebir emek sahibi olan rehberlerin de payı vardır '' demek daha doğru bir yaklaşımdır.

TANITIM STRATEJİLERİ BELİRLENİRKEN REHBERLER UNUTULMAMALI

Ülkemizin tanıtım stratejileri belirlenirken rehberlerin yeri nerede sizce? Yeni Turkey logosu hakkında neler düşünüyorsunuz? 150 ye yakın kişi, kurum ve kuruluştan fikir alınmış ama turizmciler kendilerine sorulmadığını söylüyorlar. Tureb olarak sizden görüş alındı mı?...

Bizim haberimiz olmadı bu hazırlık aşamasından. Herşeyin temeli işbirliğidir. Masa başında birşeye karar veriliyor. Rehberler entellektüel düzeyi yüksek, ülkeyi ve dünyayı takip etmesi açısından biraz daha farklı bir gruptur. Elbette herkesin düşünceleri önemlidir ama burada genel turizm camiasının tüm kesimlerinin birarada olacağı bir komisyona sorulsaydı daha çabuk kabul görürdü. Rehberin görüşünün olmaması yaratılan çalışmanın ruhunun olmaması anlamına geliyor. Dolayısıyla toplum da benimsemiyor.

DARP EDİLEN REHBERLER VE HANUTÇULAR SORUNU..

Hanutçular sorunu ve darp edilen rehberler 2014 yılında çok gündeme geldi. Sultanahmet Rehberler İnsiyatifi Platformu kuruldu ve yaklaşık 17 kez toplanarak soruna dikkat çekmeye çalıştılar. Tureb de bu oluşumu destekledi. Bununla ilgili gelişmeler ne yönde?

Çözüm aslında kolay ama zorlaştırılıyor. Olay Sultanahmet'te gerçekleşti. Diyanet İşleri Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Valilik, emniyet müdürlüğü bütün taraflarla görüşmeler yaptık ve olayın ciddiyetini anlattık. Ama bürokrasi içersinde bu başvurular, görüşmeler, yazışmalar kayboldu gitti. Belli bir yere kadar ilerliyorsunuz sonra gereği yapılsın denilip herkes üzerindeki sorumluluğu başkasına atma noktasına geldi.

HUKUKİ SÜREÇTE REHBERLERİMİZİ DESTEKLEDİK..

Arkadaşlarımız tehdit ve baskı neticesinde çekiniyor ve şikayetçi olmuyorlardı. '' Biz sizin arkanızda duracağız '' dedik. Burada şikayetçi olmadığımız zaman yargıya taşıma durumu da söz konusu değil. İlk olay Rehber Hayri Erdoğdu'nundur, darp raporları ile şikayetçi oldu ve devam ediyor dava.. Geçen ay davası görülen olayda ise avukatımız işin içine girene kadar rehber arkadaşımızdan gelen açıklama şuydu: Orada darp olayı oldu ama hanutçular rehberin kendilerini darp ettiği şekline dönüştürmüşler. Avukatımız devreye girmeseydi belki de arkadaşımız ceza alacaktı olmamış bir durumdan dolayı. Aynı durum Trabzon Ayasofya'sında yaşandı. İzmir Efes'te bu tür olayları yaşayan arkadaşlarımız şikayetçi olmadığı için bir şey yapamadık.

SORUNA DİKKAT ÇEKTİK VE ÇÖZÜME DOĞRU GİDİLİYOR..

Tüm bu çalışmaların çözüm sürecine nasıl katkısı oldu ve ne tür bir sonuca gelindi?

İstanbul Sultanahmet davasını adli süreçte sonuna kadar takip edeceğiz. Ama hem adli süreçteki takip hem de oluşturulan insiyatife verdiğimiz destekle burada yaşanan rahatsızlığa dikkat çektik. İstanbul Emniyeti müdahale etmeye başladı, polis sayısı artırıldı, giriş çıkışlar kontrol altına alındı. Bizim de önerimiz olan tek sıra dizini, dışarıdan girişlere bant çekilmesi yönünde önerilerimiz masaya yatırıldı. Tureb gerekli girişimleri hukukun dışına taşmadan yaptı, camia da bizimle beraber hareket etti, destek verdi, çözüme doğru gidiliyor. Ama çok sıkıntılı ve göründüğünün ötesinde derinlikli bir durum..

KARA BULUTLAR GÖSTERMENİN BİR ANLAMI YOK..

Yaşanan ekonomik, politik ve toplumsal krizler turizmi derinden etkiliyor. Turizmciler önünü görmekte zorlanıyor. Krizler ve kriz yönetimi konusunda neler söyleyeceksiniz?

Turizm hassas bir zeminde ileriyor. Geçen sene Ukrayna, Rusya krizi Antalya'yı olumsuz etkileyecek diye sezon başında uyarmıştık. Rusya'nın ekonomik krizi Akdeniz ve Ege'yi etkileyebilir. Etkilememesi için biz yine belli çalışmalar içerisindeyiz. Bazı yöneticilerimiz moral bozucu açıklamalarda bulunuyorlar. Bunu doğru bulmuyorum açıkçası. Moralin de piyasada olumsuz bir karşılığı var. Rusya ekonomik bir kriz yaşıyor olabilir ama görmemiz gereken diğer noktalar var.Türkiye Rusya'nın turizm anlamında en büyük ortağıdır. En kolay ulaşacağı yerdir, kültür, doğa, insanları açısından en çok sevdiği ülkedir. Bu özellikler varken Rusya ekonomik kriz de yaşasa o insanlar illaki tatile çıkacaklar. Belki yüzde 10-15 lik bir dilim etkilenebilir ama onun dışındakiler yine Türkiye'yi tercih edecekleridir. Kara bulutlar göstermenin bir anlamı yok.''

TUREB Başkanı A.Zeki Apalı ile gerçekleştirdiğimiz 3 bölümlük röportajın yayını devam ederken rehberlerden bazı sorular geldi ve sorunlar paylaşıldı. Hepsinin notlarını aldım, bir başka sohbetimizde Başkan Apalı'ya aktaracağımı belirterek sohbeti noktalıyor, zaman ayırdığı için de kendisine teşekkür ediyorum. Sektörümüz ve ülkemiz adına başarılı ve bereketli bir turizm sezonu dileğiyle dedi.

(Turizm Haber)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.