Hasan Dinçer
Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Mustafa Savaş
Rıdvan Eşin

Prof. Dr. Şendur: “Osteoporoz kemiklerin sessiz hırsızı”

SAĞLIK 11.03.2019 - 16:23, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 3282+ kez okundu.
 

Prof. Dr. Şendur: “Osteoporoz kemiklerin sessiz hırsızı”

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur’un, Osteoporozu kemiklerin sessiz hırsızı olarak nitelendirerek; “Dünyada kalça kırığı 1990’lı yıllarda 1,7 milyon iken, 2050 yılında 6,3 milyona ulaşacak” dediği bildirildi.

AYDIN- ADÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, AİSYEM toplantı salonunda gerçekleştirilen Osteoporoz eğitiminde kadınları hastalık, tanı ve tedavisiyle korunma yolları hakkında bilgilendirdi. ABD’de günümüzde 10 milyon kişide Osteoporoz (Kemik erimesi) ve 34 milyon kişide ise Osteopeni (Kemik dokusunda azalma) görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, “Bu popülasyonun yüzde 80’i kadın oluşturuyor. 50 yaş üstünde kalça, omur veya el bileği kırık riski kadınlarda yüzde 40 ve erkeklerde ise 13’dür. En sık görülen kemik hastalığı olan Osteoporoz nedeniyle yaşam süresiyle birlikte kırıklarında artış, kırık nedenli özürlülükte artış görülüyor. Hastaların yaklaşık yarısı bu durumun farkında değil. Günümüzde ve artarak gelecekte önemli sosyal ve ekonomik bir problem oluşturacak olan Osteoporoz nedeniyle ABD’de yılda 1,5 milyon kırık meydana geliyor. Dünyada kalça kırığı 1990’lı yıllarda 1,7 milyon iken, 2050 yılında 6,3 milyona ulaşacak. Osteoporoz kemiklerin sessiz hırsızıdır. Osteoporoz, iskeletin kaynaklarını yıllar boyunca çalar ve sonunda kemik kırığa karşı koyamaz. Kalça kırıklı hastaların yüzde 20’si ilk 1 yıl içinde kaybedilir, yüzde 30’undan fazlası sakat kalmaktadır. Olguların yarısı desteksiz yürüyemez hale gelir. Tam bağımlı hasta oranı yüzde 33, evde hemşire bakımı gereken olgu oranı yüzde 8 ve kalça kırığı nedeniyle ölüm oranı yüksektir. 50 yaşında bir kadının kalan ömrü boyunca kalça kırığından ölme riski; meme kanserinden ölüm riskine eşit, endometrial kanserden ölüm riskinden fazladır. Erkeklerde yaşam boyu oluşacak kayıp yüzde 20-30’dur. Kemik kütlesindeki her yüzde 10’luk kayıp, kırık riskini 2 katına çıkarmaktadır. ABD’de yılda 13,8 milyar dolar bu hastalığın tanı ve tedavisine harcanmaktadır. Bu amaçla günde 38 milyon dolar harcanmaktadır” diye konuştu. RİSK ALTINDA MISINIZ? Osteoporoza karşı risk altında bulunan kişiler ve hastalığın belirtileri hakkına bilgi veren Prof. Dr. Şendur, “Kadın olmak, 50 yaşın üstünde olmak, menopoz, erken menopoz-cerrahi menopoz, düşük kalsiyum içeren beslenme, fiziksel aktivite azlığı, ailede osteoporoz öyküsü, kısa boy, ince yapılı olma, beyaz tenli ve açık renk gözlü olmak, alkol, kafeinli kolalı içecek tüketimi, bazı ilaçlar ve hastalıklar Osteoporoz açısından risk oluşturuyor. Bel ve sırt ağrısı, boyda kısalma, sırtta kamburlaşma, omuzlarda yuvarlaklaşma, omurgada kırık, el bileği kırığı, kalça kemiğinde kırık, kaburga kırıkları hastalığın başlıca belirtileri arasında yer alıyor” şeklinde konuştu. “OSTEOPOROZ TEDAVİSİ YÜKSEL MALİYETLİ” Osteoporozun önlenebilir bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şendur, hastalığın tedavisiyle ilgili şu bilgiler verdi: “Osteoporoz tedavisinde kullanılan ilaçların tümü doktor önerisi ile ve doktor kontrolünde uygulanmalıdır. Peryodik kontroller ilaçların etkinliğini ve istenmeyen yan etkilerin takibinde yarar sağlar. Osteoporoz önlenebilir bir hastalıktır. Kemiklerimizin kalitesini arttırmak için hiçbir zaman erken değildir. Bu konuyu doktorunuzla konuşmak için hiçbir zaman geç değildir. Osteoporoz yaşam ve yaşam kalitesi açısından küçümsenmeyecek, maliyeti yüksek, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Korunma ve eğitim son derece önemli” Osteoporozdan korunabilirsiniz Osteoporozdan korunmak için risk faktörlerinin azaltılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şendur, şu uyarılarda bulundu: “Kas-iskelet sistemini sağlıklı tutmak, gerekli vitaminleri almak, yüklü egzersiz, Kırıkları önlemek, düşme korunma teknikleri, hasta eğitimi, sigara, içki ve meşrubat, uygun beslenme, güneşten yeterince yararlanmak, gerekiyorsa hormon tedavisi ve diğer önleyici ilaçları kullanmak Osteoporozdan korunmak için büyük önem taşıyor. 40 yaşın üzerinde iseniz fiziksel aktivitelerinizi artırın. Kalp hastalığı, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı veya başka bir hastalığınız varsa egzersize başlamadan önce mutlaka doktorunuza başvurunuz. Zevk aldığınız egzersizleri yapın. Egzersizlerinizi günlük yaşamın parçası olarak kabul edin. Yatarken omurgayı destekleyin. Dik arkalıklı sandalyede oturun. Sandalyede dik oturun, kollarınızla kayarak arkaya yerleşin. Yataktan kalkarken önce bir süre oturun, bacaklarınızı sarkıtın, daha sonra kalkın. Ağır paket taşımayın. Paketleri her iki elinizle taşıyın. Alçak, geniş topuklu, yumuşak, kaymayan ayakkabı giyin”
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur’un, Osteoporozu kemiklerin sessiz hırsızı olarak nitelendirerek; “Dünyada kalça kırığı 1990’lı yıllarda 1,7 milyon iken, 2050 yılında 6,3 milyona ulaşacak” dediği bildirildi.

AYDIN- ADÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, AİSYEM toplantı salonunda gerçekleştirilen Osteoporoz eğitiminde kadınları hastalık, tanı ve tedavisiyle korunma yolları hakkında bilgilendirdi.

ABD’de günümüzde 10 milyon kişide Osteoporoz (Kemik erimesi) ve 34 milyon kişide ise Osteopeni (Kemik dokusunda azalma) görüldüğüne işaret eden Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur, “Bu popülasyonun yüzde 80’i kadın oluşturuyor. 50 yaş üstünde kalça, omur veya el bileği kırık riski kadınlarda yüzde 40 ve erkeklerde ise 13’dür. En sık görülen kemik hastalığı olan Osteoporoz nedeniyle yaşam süresiyle birlikte kırıklarında artış, kırık nedenli özürlülükte artış görülüyor. Hastaların yaklaşık yarısı bu durumun farkında değil. Günümüzde ve artarak gelecekte önemli sosyal ve ekonomik bir problem oluşturacak olan Osteoporoz nedeniyle ABD’de yılda 1,5 milyon kırık meydana geliyor. Dünyada kalça kırığı 1990’lı yıllarda 1,7 milyon iken, 2050 yılında 6,3 milyona ulaşacak. Osteoporoz kemiklerin sessiz hırsızıdır. Osteoporoz, iskeletin kaynaklarını yıllar boyunca çalar ve sonunda kemik kırığa karşı koyamaz. Kalça kırıklı hastaların yüzde 20’si ilk 1 yıl içinde kaybedilir, yüzde 30’undan fazlası sakat kalmaktadır. Olguların yarısı desteksiz yürüyemez hale gelir. Tam bağımlı hasta oranı yüzde 33, evde hemşire bakımı gereken olgu oranı yüzde 8 ve kalça kırığı nedeniyle ölüm oranı yüksektir. 50 yaşında bir kadının kalan ömrü boyunca kalça kırığından ölme riski; meme kanserinden ölüm riskine eşit, endometrial kanserden ölüm riskinden fazladır. Erkeklerde yaşam boyu oluşacak kayıp yüzde 20-30’dur. Kemik kütlesindeki her yüzde 10’luk kayıp, kırık riskini 2 katına çıkarmaktadır. ABD’de yılda 13,8 milyar dolar bu hastalığın tanı ve tedavisine harcanmaktadır. Bu amaçla günde 38 milyon dolar harcanmaktadır” diye konuştu.

RİSK ALTINDA MISINIZ?

Osteoporoza karşı risk altında bulunan kişiler ve hastalığın belirtileri hakkına bilgi veren Prof. Dr. Şendur, “Kadın olmak, 50 yaşın üstünde olmak, menopoz, erken menopoz-cerrahi menopoz, düşük kalsiyum içeren beslenme, fiziksel aktivite azlığı, ailede osteoporoz öyküsü, kısa boy, ince yapılı olma, beyaz tenli ve açık renk gözlü olmak, alkol, kafeinli kolalı içecek tüketimi, bazı ilaçlar ve hastalıklar Osteoporoz açısından risk oluşturuyor. Bel ve sırt ağrısı, boyda kısalma, sırtta kamburlaşma, omuzlarda yuvarlaklaşma, omurgada kırık, el bileği kırığı, kalça kemiğinde kırık, kaburga kırıkları hastalığın başlıca belirtileri arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

“OSTEOPOROZ TEDAVİSİ YÜKSEL MALİYETLİ”

Osteoporozun önlenebilir bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şendur, hastalığın tedavisiyle ilgili şu bilgiler verdi: “Osteoporoz tedavisinde kullanılan ilaçların tümü doktor önerisi ile ve doktor kontrolünde uygulanmalıdır. Peryodik kontroller ilaçların etkinliğini ve istenmeyen yan etkilerin takibinde yarar sağlar. Osteoporoz önlenebilir bir hastalıktır. Kemiklerimizin kalitesini arttırmak için hiçbir zaman erken değildir. Bu konuyu doktorunuzla konuşmak için hiçbir zaman geç değildir. Osteoporoz yaşam ve yaşam kalitesi açısından küçümsenmeyecek, maliyeti yüksek, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Korunma ve eğitim son derece önemli”

Osteoporozdan korunabilirsiniz

Osteoporozdan korunmak için risk faktörlerinin azaltılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şendur, şu uyarılarda bulundu: “Kas-iskelet sistemini sağlıklı tutmak, gerekli vitaminleri almak, yüklü egzersiz, Kırıkları önlemek, düşme korunma teknikleri, hasta eğitimi, sigara, içki ve meşrubat, uygun beslenme, güneşten yeterince yararlanmak, gerekiyorsa hormon tedavisi ve diğer önleyici ilaçları kullanmak Osteoporozdan korunmak için büyük önem taşıyor. 40 yaşın üzerinde iseniz fiziksel aktivitelerinizi artırın. Kalp hastalığı, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı veya başka bir hastalığınız varsa egzersize başlamadan önce mutlaka doktorunuza başvurunuz. Zevk aldığınız egzersizleri yapın. Egzersizlerinizi günlük yaşamın parçası olarak kabul edin. Yatarken omurgayı destekleyin. Dik arkalıklı sandalyede oturun. Sandalyede dik oturun, kollarınızla kayarak arkaya yerleşin. Yataktan kalkarken önce bir süre oturun, bacaklarınızı sarkıtın, daha sonra kalkın. Ağır paket taşımayın. Paketleri her iki elinizle taşıyın. Alçak, geniş topuklu, yumuşak, kaymayan ayakkabı giyin”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.