Hasan Dinçer
Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Mustafa Savaş
Rıdvan Eşin

Nazilli’de jeotermale karşı çağrı

GÜNCEL 12.10.2016 - 14:29, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 2274+ kez okundu.
 

Nazilli’de jeotermale karşı çağrı

Aydın Tabip Odası Başkanı ve AYÇEP İkinci Başkanı Dr. Mehmet Aydın, Nazilli'nin Bayındır Mahallesi'ne yapılması düşünülen jeotermal santrale karşı köylülerle bir toplantı yaptı.

AYDIN- Jeotermallere izin verilen kuruluşların bilhassa ruhsatlarının tekrar incelenerek gerekirse iptaline gidilmesi gerektiği konusunda bilgi veren Aydın Tabip Odası Başkanı Doktor Mehmet Aydın, Bayındırlı köylülere topraklarının veriminin nasıl düşeceğini, kanserin ne kadar çok yayılacağını anlattı. Nazilli’nin Bayındır Mahallesi’nde kurulması düşünülen Jeotermal Termik Santral’in zararlarını anlatmak için Aydın Çevre Kültür Derneği (AYÇEP) mahalleliyle buluştu. Köy meydanındaki kahvede toplanan Bayındırlılar ve çevre mahalle sakinleri, Aydın Tabip Odası Başkanı ve AYÇEP ikinci Başkanı Dr. Mehmet Aydın’ın anlattıkları karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Bayındır Mahallesi meydanındaki kahvede yapılan bilgilendirme toplantısına AYÇEP ikinci Başkanı ve Aydın Tabip Odası Başkanı Doktor Mehmet Aydın, üyeler Sadık Eraydın ve Mustafa İnç, Zeliha Aydın, Ali Ferruh Karakurt, Kızıldere Muhtarı Ali Pekel, Bayındır Muhtarı Nuri Ceylan, Bekirler Muhtarı Mustafa Budak, Ketendere Muhtarı Ünal Güngör ve Bayındır mahalle halkı katıldı. Karşılıklı soru cevap kısmına geçildiğinde Bayındırlılar merak ettikleri sorulara sorarak aydınlandılar. Bayındır ve çevre mahalle sakinlerinin toplantıya fazla ilgi göstermedikleri gözlerden kaçmadı. ÖLÜMCÜL HASTALIK ORTALAMANIN ÜSTÜNDE AYÇEP olarak alma amaçlarının Aydın’da jeotermallerin verdiği zararları anlatmak olduğunu ifade eden AYÇEP ikinci Başkanı ve Aydın Tabip Odası Başkanı Doktor Mehmet Aydın, şunları söyledi: “Çünkü maalesef jeotermalleri, santrallerin ancak yüzde 10 yapıldı, daha yüzde 90 yapılmadı. Daha bu yapılan yüzde 10'la Aydın’daki kanserler Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu tespit edildi. Ölümler yüzde 50 daha fazla, solunum enfeksiyonları hastalıkları yüzde 46 daha fazla. Yani Aydın’da ölüme sebep olan ilk 4 hastalık Aydın’da Türkiye ortalamasından kat ve kat daha fazla. İNCİR ZEYTİN YOK OLUYOR İncirin, zeytinin yok olduğunu dile getiren Aydın, Menderes Ovası, Menderes kirliliğine bağlı olarak ta bir çölleşme sürecine girdiğini dile getirdi. Mehmet Aydın, “Menderes nehrini kirleten en büyük etken jeotermallerdir. Şu andaki 13 tane kurulu jeotermal santral var, 400 yakın jeotermal kuyu var. Bunların birde yüzde 90 tamamlandığında bu yaşamış olduğumuz felaketlerin kat ve kat daha fazlasını göreceğiz. Buharkent’ten Söke’ye, Kuşadası ve Didim’e kadar jeotermal kullanım sahası içinde. Maalesef Bayındır’da bunların içine ve etkilenme noktasına geldi. Bu havza bildiğiniz gibi incir, zeytin, kestanenin merkezi konumundadır, can damardır. Bayındır Ova’sı da bu noktada bitme noktasına gelecek. Maalesef Buharkent’teki, Pamukören’deki, Germencik’teki yaşanılan felaketleri burada da yaşarsak bu bölgede yaşayan 30-40 köy tamamen tarım dışı kalacak.” İNSANLAR SAĞLIĞINI KAYBEDECEK İnsanlar sağlığını kaybedecek diyen Doktor Aydın, şöyle konuştu: “İnsanlar buradan terk etmek göç etmek durumunda kalacak. Biz bunu istemiyoruz. Jeotermal santralleri kurulacaksa 1’inci tarım arazilerine kurulmayacak. Tarım arazileri dışına, tarım yapılmayacak arazilere jeotermal santraller kurulacak. Çıkardıkları suyun bir damlasını dahi toprağa bırakmayacaklar. Irmakları dereleri kirletmeyecekler. Menderese bırakmayacak, tekrara geri re enjekte edecekler. Buharı havaya bırakmayacaklar. Bırakırlarsa buharın içindekiler inciri zeytini kirletiyor. İnsanları kanser ediyor. Bu kurallara uyarlar ise hiçbir sıkıntı yaşanmaz. Maalesef Aydın’da bunların hiç birine uyulmuyor. Tarım alanına, sağlık ocağı bahçesine, arkeolojik sit alanına, yerleşim merkezi yakınına yapıyorlar. Yakın zamanda Pamukören’de yerleşim yeri içine yapıyorlar. Baktık ki şehir içindeki kanalizasyon kapaklarından buharlar çıkıyordu. Böyle bir şey olamaz. İnsanlar sürekli kirli hava solumakla karşı karşıya kalıyor. O bölgelerdeki tarım bitecek. Maalesef bu anlamda Bayındır’da bitecek. Biz bu tehlikeye farkındalık yaratmak amacıyla davet ettiler geldik.”
Aydın Tabip Odası Başkanı ve AYÇEP İkinci Başkanı Dr. Mehmet Aydın, Nazilli'nin Bayındır Mahallesi'ne yapılması düşünülen jeotermal santrale karşı köylülerle bir toplantı yaptı.

AYDIN- Jeotermallere izin verilen kuruluşların bilhassa ruhsatlarının tekrar incelenerek gerekirse iptaline gidilmesi gerektiği konusunda bilgi veren Aydın Tabip Odası Başkanı Doktor Mehmet Aydın, Bayındırlı köylülere topraklarının veriminin nasıl düşeceğini, kanserin ne kadar çok yayılacağını anlattı.

Nazilli’nin Bayındır Mahallesi’nde kurulması düşünülen Jeotermal Termik Santral’in zararlarını anlatmak için Aydın Çevre Kültür Derneği (AYÇEP) mahalleliyle buluştu. Köy meydanındaki kahvede toplanan Bayındırlılar ve çevre mahalle sakinleri, Aydın Tabip Odası Başkanı ve AYÇEP ikinci Başkanı Dr. Mehmet Aydın’ın anlattıkları karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi.

Bayındır Mahallesi meydanındaki kahvede yapılan bilgilendirme toplantısına AYÇEP ikinci Başkanı ve Aydın Tabip Odası Başkanı Doktor Mehmet Aydın, üyeler Sadık Eraydın ve Mustafa İnç, Zeliha Aydın, Ali Ferruh Karakurt, Kızıldere Muhtarı Ali Pekel, Bayındır Muhtarı Nuri Ceylan, Bekirler Muhtarı Mustafa Budak, Ketendere Muhtarı Ünal Güngör ve Bayındır mahalle halkı katıldı. Karşılıklı soru cevap kısmına geçildiğinde Bayındırlılar merak ettikleri sorulara sorarak aydınlandılar. Bayındır ve çevre mahalle sakinlerinin toplantıya fazla ilgi göstermedikleri gözlerden kaçmadı.

ÖLÜMCÜL HASTALIK ORTALAMANIN ÜSTÜNDE

AYÇEP olarak alma amaçlarının Aydın’da jeotermallerin verdiği zararları anlatmak olduğunu ifade eden AYÇEP ikinci Başkanı ve Aydın Tabip Odası Başkanı Doktor Mehmet Aydın, şunları söyledi:

“Çünkü maalesef jeotermalleri, santrallerin ancak yüzde 10 yapıldı, daha yüzde 90 yapılmadı. Daha bu yapılan yüzde 10'la Aydın’daki kanserler Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu tespit edildi. Ölümler yüzde 50 daha fazla, solunum enfeksiyonları hastalıkları yüzde 46 daha fazla. Yani Aydın’da ölüme sebep olan ilk 4 hastalık Aydın’da Türkiye ortalamasından kat ve kat daha fazla.

İNCİR ZEYTİN YOK OLUYOR

İncirin, zeytinin yok olduğunu dile getiren Aydın, Menderes Ovası, Menderes kirliliğine bağlı olarak ta bir çölleşme sürecine girdiğini dile getirdi. Mehmet Aydın, “Menderes nehrini kirleten en büyük etken jeotermallerdir. Şu andaki 13 tane kurulu jeotermal santral var, 400 yakın jeotermal kuyu var. Bunların birde yüzde 90 tamamlandığında bu yaşamış olduğumuz felaketlerin kat ve kat daha fazlasını göreceğiz. Buharkent’ten Söke’ye, Kuşadası ve Didim’e kadar jeotermal kullanım sahası içinde. Maalesef Bayındır’da bunların içine ve etkilenme noktasına geldi. Bu havza bildiğiniz gibi incir, zeytin, kestanenin merkezi konumundadır, can damardır. Bayındır Ova’sı da bu noktada bitme noktasına gelecek. Maalesef Buharkent’teki, Pamukören’deki, Germencik’teki yaşanılan felaketleri burada da yaşarsak bu bölgede yaşayan 30-40 köy tamamen tarım dışı kalacak.”

İNSANLAR SAĞLIĞINI KAYBEDECEK

İnsanlar sağlığını kaybedecek diyen Doktor Aydın, şöyle konuştu:

“İnsanlar buradan terk etmek göç etmek durumunda kalacak. Biz bunu istemiyoruz. Jeotermal santralleri kurulacaksa 1’inci tarım arazilerine kurulmayacak. Tarım arazileri dışına, tarım yapılmayacak arazilere jeotermal santraller kurulacak. Çıkardıkları suyun bir damlasını dahi toprağa bırakmayacaklar. Irmakları dereleri kirletmeyecekler. Menderese bırakmayacak, tekrara geri re enjekte edecekler. Buharı havaya bırakmayacaklar. Bırakırlarsa buharın içindekiler inciri zeytini kirletiyor. İnsanları kanser ediyor. Bu kurallara uyarlar ise hiçbir sıkıntı yaşanmaz. Maalesef Aydın’da bunların hiç birine uyulmuyor. Tarım alanına, sağlık ocağı bahçesine, arkeolojik sit alanına, yerleşim merkezi yakınına yapıyorlar. Yakın zamanda Pamukören’de yerleşim yeri içine yapıyorlar. Baktık ki şehir içindeki kanalizasyon kapaklarından buharlar çıkıyordu. Böyle bir şey olamaz. İnsanlar sürekli kirli hava solumakla karşı karşıya kalıyor. O bölgelerdeki tarım bitecek. Maalesef bu anlamda Bayındır’da bitecek. Biz bu tehlikeye farkındalık yaratmak amacıyla davet ettiler geldik.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.