Hasan Dinçer
Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Mustafa Savaş
Rıdvan Eşin

İnsan ömrü uzuyor

YAŞAM 08.04.2019 - 11:25, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 3270+ kez okundu.
 

İnsan ömrü uzuyor

Küresel yaşam süresi beklentisi giderek uzuyor. Ancak gelir düzeyine göre farklılıklar devam ediyor.

AYDIN- Gıdahattı’nda yer alan haberde, “İstatistiklere göre küresel yaşam süresi beklentisi giderek uzuyor” denildi. Son verilere göre kadınlar erkeklerden daha uzun yaşıyor. İnsan ömrü uzasa da, gelir düzeyi farkı yaşam süresi beklentileri arasında uçuruma neden olmaya devam ediyor. Diğer yandan bu sonuçlar, dünyada kullanımı giderek yaygınlaşan genetiği değiştirilmiş organizmalar ve çeşitli gıda bileşenleri konusunda ortaya atılan iddiaların desteksiz olduğunu gözler önüne seriyor. Yeni doğmuş bir insanın yaşam süresi beklentisinin 2016 yılında 72 yıl olduğu belirtildi. Bu düzey 2000 yılında 65,5 yıldı. Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yıl yayınlanan Dünya Sağlık İstatistikleri 2019 raporuna göre bu iyileşmeye rağmen küresel anlamda ciddi farklılıklar da görülüyor. 2016’da düşük gelirli ülkelerdeki yaşam süresi beklentisinin, yüksek gelirli ülkelerden 18,1 yıl daha düşük olduğu ifade ediliyor. Rapor Dünya Sağlık Örgütü üyesi 194 ülkenin istatistiklerini içeriyor. Rapora göre kadınlar dünyanın her yerinde erkeklerden daha uzun yaşıyor. Bu durum özellikle yüksek gelirli ülkelerde daha belirgin. Düşük gelirli ülkelerde ise kadın ve erkek yaşam süreleri arasındaki makas daha dar. Bunun sebebinin düşük gelirli ülkelerde kadınların anne sağlık hizmetlerine erişiminin daha kısıtlı olması olduğu düşünülüyor. Yüksek gelirli ülkelerde her 3 bin 300 kadından biri doğum yaparken ölürken, düşük gelirli ülkelerde bu oran 41’de 1. Sağlık hizmetlerine erişim yaşam beklentisini değiştiriyor Dünya Sağlık Örgütü, sağlık hizmetlerine erişimi hem erkekler ve kadınlar, hem de ülkeler arasında yaşam süresi beklentisi farkının kapanması için temel gereklilik olarak görüyor. 7 Nisan’da düzenlenen Dünya Sağlık Günü etkinlikleri bu konuya odaklandı. DSÖ’nün hedeflerinden biri de 2023’e kadar şimdikinden 1 milyar daha fazla insanın evrensel sağlık güvencesine kavuşturulması. Rapordaki istatistikleri, birincil sağlık hizmetlerine öncelik verilmesinin gerekliliğini ve aciliyetini ortaya koyuyor. Diğer yandan, rapor erkek ve kadınlar arasındaki yaşam süresi farkının sağlık hizmetlerine erişim yanında; çevresel, sosyal ve biyolojik faktörlere de bağlı olduğunu gösteriyor. Cinsiyete bağlı faktörler yaşam beklentisini etkiliyor. Raporda “cinsiyet” şöyle tanımlanıyor: “Herhangi bir toplumun erkek, kadın, erkek çocuk ve kız çocuklar için uygun gördüğü, toplumsal olarak belirlenmiş kural, norm, davranış, aktivite ve özellikler.” Cinsiyet bağlamında, örneğin erkekler kadınlara göre sağlık hizmetlerine daha az başvuruyor. Bu durum HIV salgınlarının ve tüberküloz salgınlarının sık olduğu yerlerde özellikle tespit edilen bir durum. Rapordaki diğer bazı bilgiler ise şöyle: Küresel anlamda ölümle sonuçlanan intihar vakaları erkeklerde yüzde 75 oranında yüksek. Trafik kazaları nedeniyle ölümler de erkeklerde kadınların iki katından fazla. Cinayet sonucu ölümler ise erkeklerde kadınların dört katı daha yüksek. Verilerin yaş, cinsiyet ve gelir düzeyine göre kırılımlara ayrılması, nedenlerin anlaşılması için önem taşıyor.
Küresel yaşam süresi beklentisi giderek uzuyor. Ancak gelir düzeyine göre farklılıklar devam ediyor.

AYDIN- Gıdahattı’nda yer alan haberde, “İstatistiklere göre küresel yaşam süresi beklentisi giderek uzuyor” denildi.

Son verilere göre kadınlar erkeklerden daha uzun yaşıyor. İnsan ömrü uzasa da, gelir düzeyi farkı yaşam süresi beklentileri arasında uçuruma neden olmaya devam ediyor. Diğer yandan bu sonuçlar, dünyada kullanımı giderek yaygınlaşan genetiği değiştirilmiş organizmalar ve çeşitli gıda bileşenleri konusunda ortaya atılan iddiaların desteksiz olduğunu gözler önüne seriyor.

Yeni doğmuş bir insanın yaşam süresi beklentisinin 2016 yılında 72 yıl olduğu belirtildi. Bu düzey 2000 yılında 65,5 yıldı. Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yıl yayınlanan Dünya Sağlık İstatistikleri 2019 raporuna göre bu iyileşmeye rağmen küresel anlamda ciddi farklılıklar da görülüyor. 2016’da düşük gelirli ülkelerdeki yaşam süresi beklentisinin, yüksek gelirli ülkelerden 18,1 yıl daha düşük olduğu ifade ediliyor.

Rapor Dünya Sağlık Örgütü üyesi 194 ülkenin istatistiklerini içeriyor. Rapora göre kadınlar dünyanın her yerinde erkeklerden daha uzun yaşıyor. Bu durum özellikle yüksek gelirli ülkelerde daha belirgin. Düşük gelirli ülkelerde ise kadın ve erkek yaşam süreleri arasındaki makas daha dar. Bunun sebebinin düşük gelirli ülkelerde kadınların anne sağlık hizmetlerine erişiminin daha kısıtlı olması olduğu düşünülüyor. Yüksek gelirli ülkelerde her 3 bin 300 kadından biri doğum yaparken ölürken, düşük gelirli ülkelerde bu oran 41’de 1.

Sağlık hizmetlerine erişim yaşam beklentisini değiştiriyor

Dünya Sağlık Örgütü, sağlık hizmetlerine erişimi hem erkekler ve kadınlar, hem de ülkeler arasında yaşam süresi beklentisi farkının kapanması için temel gereklilik olarak görüyor. 7 Nisan’da düzenlenen Dünya Sağlık Günü etkinlikleri bu konuya odaklandı. DSÖ’nün hedeflerinden biri de 2023’e kadar şimdikinden 1 milyar daha fazla insanın evrensel sağlık güvencesine kavuşturulması.

Rapordaki istatistikleri, birincil sağlık hizmetlerine öncelik verilmesinin gerekliliğini ve aciliyetini ortaya koyuyor. Diğer yandan, rapor erkek ve kadınlar arasındaki yaşam süresi farkının sağlık hizmetlerine erişim yanında; çevresel, sosyal ve biyolojik faktörlere de bağlı olduğunu gösteriyor. Cinsiyete bağlı faktörler yaşam beklentisini etkiliyor. Raporda “cinsiyet” şöyle tanımlanıyor: “Herhangi bir toplumun erkek, kadın, erkek çocuk ve kız çocuklar için uygun gördüğü, toplumsal olarak belirlenmiş kural, norm, davranış, aktivite ve özellikler.”

Cinsiyet bağlamında, örneğin erkekler kadınlara göre sağlık hizmetlerine daha az başvuruyor. Bu durum HIV salgınlarının ve tüberküloz salgınlarının sık olduğu yerlerde özellikle tespit edilen bir durum.

Rapordaki diğer bazı bilgiler ise şöyle: Küresel anlamda ölümle sonuçlanan intihar vakaları erkeklerde yüzde 75 oranında yüksek. Trafik kazaları nedeniyle ölümler de erkeklerde kadınların iki katından fazla. Cinayet sonucu ölümler ise erkeklerde kadınların dört katı daha yüksek. Verilerin yaş, cinsiyet ve gelir düzeyine göre kırılımlara ayrılması, nedenlerin anlaşılması için önem taşıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.