Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

İfadeler TBMM’de

SİYASET 15.05.2019 - 12:23, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 3011+ kez okundu.
 

İfadeler TBMM’de

Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Sanık Erkan Karaarslan’ın mahkemedeki açıklamalarını Bakan Gül’e sordu

AYDIN- Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma ile sahtecilik suçlamasıyla yargılanan sanıklardan Erkan Karaarslan’ın, davanın 2. ve 3. duruşmalarında verdiği ifadeler, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan ifadelerdeki iddialar üzerine herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu. Milletvekili Süleyman Bülbül, yazılı soru önergesinde, sanık Erkan Karaarslan’ın ifadelerini şöyle dile getirdi: “Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma ile sahtecilik suçlamasıyla yargılanan 17 sanığın davasında sanıklardan Erkan Karaaslan, 14.05.2019 tarihinde yapılan üçüncü duruşmada, ‘14.03.2019 tarihinde avukat görüşü adı altında cezaevinde beni görüşmeye çıkarttılar. Bu görüşmeye çıkartmadan önce psikoloğa götürdüler. Bir baskı olup olmadığını sordular. Bir baskı olmadığına dair beyanda bulundum. Avukat görüşüne girdiğimde ceza evinde girmesi mümkün olmayan Aydın İli’nde gazetecilik yapan Serhan Seyhan isimli gazeteciyi gördüm. Bu kişi avukat değildir. 14.03.2019 tarihli kendisinin bana yaptığı görüşmede, başta Özlem Çerçioğlu ve Ekrem İmamoğlu hakkında, CHP başkanları hakkında beyanda bulunmam halinde, o gün itibariyle tahliye olacağımı, bu duruşma dahil başka duruşmalarda da tahliye olacağımı, aksi takdirde hüküm giyeceğimi bana beyan etmiştir. Bu görüşmenin ardından yargılanmamın belediye başkanları ile ilgisinin olmadığı söyledi. Kendisine faks göndereceğini belirttim. 15.03.2019 tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcısı beni odasına davet etti. Çektiğim faksın devlet kurumlarından çıkmasının mümkün olmadığını, istediğim kişi ile beni görüştürebileceğini söyledi. Tutanaklara isminin geçmesini istemediğim bakanlar bana ve aileme ulaşarak belediye başkanları aleyhinde beyanlarda bulunmamı istediler. Davalardan beraat etmemi ve tahliye olmamın da bu beyanlar ile ilişkili olacağını söylediler. Bu süreç devam etmiştir. 18-19-20-27 Mart'ta cezaevine talebim olmaksızın gelenler olmuştur. Bunlarla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yaptım” şeklinde ifade vermiştir. Sanık Karaarslan, 25 Nisan 2019’da yapılan ikinci duruşmada da benzer şekilde ifade vermiş, ‘Ben 17 Ocak 2019 tarihinde tutuklandım. Yerel seçimler öncesinde cezaevine benimle görüşmeye Aydın'dan gelen kişiler oldu. Benim bu dosyalarla ilgili olarak başta Özlem Çerçioğlu ve bazı CHP'li belediye başkanları aleyhine olmak üzere ifadelerde bulunmam karşılığında tutuklu bulunduğum dosyadan beraat edeceğime dair söylem ve tehditlerde bulundular. Benim ailem benimle görüşemezken, bu kişiler sürekli cezaevinde ziyaretime geldiler. Ailemi bakanlarla görüştürdüler. Avukatımı da bakanlarla görüştürdüler. Bunlarla ilgili yazılı beyanlarımın hepsini hazırladım ilgili mahkemelere tek tek göndereceğim; ayrıntıya girmek istemiyorum. Ben bütün bunlara direndim ve gerçekleri söylemeye devam ettiğim için halen cezaevinde tutuklu olarak bulunuyorum’ demiştir.” CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, soru önergesinde şu değerlendirmeleri de yaptı: “Sanık Karaaslan’ın iddiaları doğru ise, devlet hükümet eliyle siyasete alet edilmiş, sandık demokrasisi ve seçmen iradesi hiçe sayılarak her türlü kirli ilişki içine girilmiş demektir. Ayrıca bu iddialar FETÖ’nün kirli siyasi oyunlarını, CHP’li belediyelere yönelik yapılan kumpasları bir kere daha hatırlatmıştır. 31 Mart Yerel Seçimleri’nde CHP Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu yüzde 48,80 ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı, Sayın Özlem Çerçioğlu ise yüzde 53,94 ile Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı alarak seçimlerden büyük bir başarı ile çıkmışlardır. Ancak YSK, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini yasaya aykırı, somut deliller olmadan iptal etmiş, yenilenmesine karar vermiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin en azından yukarıda bahsedilen şaibelerden uzak yapılabilmesi için bu iddialar bir an önce soruşturulmalı ve sonuç kamuoyu ile paylaşılmalıdır.” Milletvekili Bülbül’ün, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yazılı olarak yanıtlamasını istediği sorular şöyle: “Sanık Erkan Karaaslan’ın mahkeme heyete karşısında, davanın ikinci ve üçüncü duruşmalarında, verdiği bu ifadeler sonrası, sanık Karaaslan’ın dile getirdiği isimler ve iddialarla ilgili yeni bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmışsa hangi tarihte başlatılmıştır? Yüksek güvenlikli bir ceza infaz kurumuna, avukat olmayan ya da tutuklu olan sanığın isim olarak bildirdiği kişilerden biri olmayan ve sanık Erkan Karaaslan ile görüştüğünü kabul eden Serhan Seyhan isimli şahıs nasıl girmiştir? Bu görüşmeye kimler aracı olmuştur? Cezaevlerine tutuklu ve hükümlü ziyareti ve görüşmeleriyle ilgili yasal düzenlemelerde bir değişiklik yapılmış mıdır? Tutuklu ve hükümlülerle avukat, tutuklu yakınları, soruşturmayla yetkili ve görevli yargı mensupları dışında yapılacak görüşmelerin iznini hangi makam vermektedir? Sanık Erkan Karaaslan’ın cezaevinde görüştüğünü iddia ettiği kişiler kimlerdir? Hangi makam bu görüşmelere izin vermiştir? Bir ihmal ya da görevi kötüye kullanma suçu olduğu düşünülüyorsa, bu konuda yetkililer hakkında soruşturma başlatılmış mıdır? Tutuklu sanık Karaaslan, avukat görüşünden önce neden cezaevi psikoloğu ile görüştürülmüştür? Görüşe çıkmadan önce her tutuklu sanık cezaevi psikoloğuna götürülerek ‘Baskı altında olup olmadığı’ şeklinde görüşmeye tabii tutulmakta mıdır?”
Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Sanık Erkan Karaarslan’ın mahkemedeki açıklamalarını Bakan Gül’e sordu

AYDIN- Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma ile sahtecilik suçlamasıyla yargılanan sanıklardan Erkan Karaarslan’ın, davanın 2. ve 3. duruşmalarında verdiği ifadeler, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alan ifadelerdeki iddialar üzerine herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu.

Milletvekili Süleyman Bülbül, yazılı soru önergesinde, sanık Erkan Karaarslan’ın ifadelerini şöyle dile getirdi:

“Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma ile sahtecilik suçlamasıyla yargılanan 17 sanığın davasında sanıklardan Erkan Karaaslan, 14.05.2019 tarihinde yapılan üçüncü duruşmada, ‘14.03.2019 tarihinde avukat görüşü adı altında cezaevinde beni görüşmeye çıkarttılar. Bu görüşmeye çıkartmadan önce psikoloğa götürdüler. Bir baskı olup olmadığını sordular. Bir baskı olmadığına dair beyanda bulundum. Avukat görüşüne girdiğimde ceza evinde girmesi mümkün olmayan Aydın İli’nde gazetecilik yapan Serhan Seyhan isimli gazeteciyi gördüm. Bu kişi avukat değildir. 14.03.2019 tarihli kendisinin bana yaptığı görüşmede, başta Özlem Çerçioğlu ve Ekrem İmamoğlu hakkında, CHP başkanları hakkında beyanda bulunmam halinde, o gün itibariyle tahliye olacağımı, bu duruşma dahil başka duruşmalarda da tahliye olacağımı, aksi takdirde hüküm giyeceğimi bana beyan etmiştir. Bu görüşmenin ardından yargılanmamın belediye başkanları ile ilgisinin olmadığı söyledi. Kendisine faks göndereceğini belirttim. 15.03.2019 tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcısı beni odasına davet etti. Çektiğim faksın devlet kurumlarından çıkmasının mümkün olmadığını, istediğim kişi ile beni görüştürebileceğini söyledi. Tutanaklara isminin geçmesini istemediğim bakanlar bana ve aileme ulaşarak belediye başkanları aleyhinde beyanlarda bulunmamı istediler. Davalardan beraat etmemi ve tahliye olmamın da bu beyanlar ile ilişkili olacağını söylediler. Bu süreç devam etmiştir. 18-19-20-27 Mart'ta cezaevine talebim olmaksızın gelenler olmuştur. Bunlarla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yaptım” şeklinde ifade vermiştir.

Sanık Karaarslan, 25 Nisan 2019’da yapılan ikinci duruşmada da benzer şekilde ifade vermiş, ‘Ben 17 Ocak 2019 tarihinde tutuklandım. Yerel seçimler öncesinde cezaevine benimle görüşmeye Aydın'dan gelen kişiler oldu. Benim bu dosyalarla ilgili olarak başta Özlem Çerçioğlu ve bazı CHP'li belediye başkanları aleyhine olmak üzere ifadelerde bulunmam karşılığında tutuklu bulunduğum dosyadan beraat edeceğime dair söylem ve tehditlerde bulundular. Benim ailem benimle görüşemezken, bu kişiler sürekli cezaevinde ziyaretime geldiler. Ailemi bakanlarla görüştürdüler. Avukatımı da bakanlarla görüştürdüler. Bunlarla ilgili yazılı beyanlarımın hepsini hazırladım ilgili mahkemelere tek tek göndereceğim; ayrıntıya girmek istemiyorum. Ben bütün bunlara direndim ve gerçekleri söylemeye devam ettiğim için halen cezaevinde tutuklu olarak bulunuyorum’ demiştir.”

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, soru önergesinde şu değerlendirmeleri de yaptı:

“Sanık Karaaslan’ın iddiaları doğru ise, devlet hükümet eliyle siyasete alet edilmiş, sandık demokrasisi ve seçmen iradesi hiçe sayılarak her türlü kirli ilişki içine girilmiş demektir. Ayrıca bu iddialar FETÖ’nün kirli siyasi oyunlarını, CHP’li belediyelere yönelik yapılan kumpasları bir kere daha hatırlatmıştır.

31 Mart Yerel Seçimleri’nde CHP Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu yüzde 48,80 ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı, Sayın Özlem Çerçioğlu ise yüzde 53,94 ile Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı alarak seçimlerden büyük bir başarı ile çıkmışlardır.

Ancak YSK, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini yasaya aykırı, somut deliller olmadan iptal etmiş, yenilenmesine karar vermiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin en azından yukarıda bahsedilen şaibelerden uzak yapılabilmesi için bu iddialar bir an önce soruşturulmalı ve sonuç kamuoyu ile paylaşılmalıdır.”

Milletvekili Bülbül’ün, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yazılı olarak yanıtlamasını istediği sorular şöyle:

“Sanık Erkan Karaaslan’ın mahkeme heyete karşısında, davanın ikinci ve üçüncü duruşmalarında, verdiği bu ifadeler sonrası, sanık Karaaslan’ın dile getirdiği isimler ve iddialarla ilgili yeni bir soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmışsa hangi tarihte başlatılmıştır?

Yüksek güvenlikli bir ceza infaz kurumuna, avukat olmayan ya da tutuklu olan sanığın isim olarak bildirdiği kişilerden biri olmayan ve sanık Erkan Karaaslan ile görüştüğünü kabul eden Serhan Seyhan isimli şahıs nasıl girmiştir? Bu görüşmeye kimler aracı olmuştur? Cezaevlerine tutuklu ve hükümlü ziyareti ve görüşmeleriyle ilgili yasal düzenlemelerde bir değişiklik yapılmış mıdır?

Tutuklu ve hükümlülerle avukat, tutuklu yakınları, soruşturmayla yetkili ve görevli yargı mensupları dışında yapılacak görüşmelerin iznini hangi makam vermektedir?

Sanık Erkan Karaaslan’ın cezaevinde görüştüğünü iddia ettiği kişiler kimlerdir? Hangi makam bu görüşmelere izin vermiştir?

Bir ihmal ya da görevi kötüye kullanma suçu olduğu düşünülüyorsa, bu konuda yetkililer hakkında soruşturma başlatılmış mıdır?

Tutuklu sanık Karaaslan, avukat görüşünden önce neden cezaevi psikoloğu ile görüştürülmüştür? Görüşe çıkmadan önce her tutuklu sanık cezaevi psikoloğuna götürülerek ‘Baskı altında olup olmadığı’ şeklinde görüşmeye tabii tutulmakta mıdır?”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.