Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

FETÖ mağduru aile Atça’dan yola çıktı

GENEL 22.07.2019 - 10:35, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 5176+ kez okundu.
 

FETÖ mağduru aile Atça’dan yola çıktı

FETÖ Mağduru Eren Ailesi seslerini duyurabilmek için ikamet ettikleri Aydın ilinin Sultanhisar İlçesi’ne bağlı (Kırsal) Atça Mahallesi’nden eşi ve kız çocuğu ile birlikte yaya olarak Ankara’ya yaya olarak gidip Beştepe’ye ulaşıp durumunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a anlatabilmek için yola çıktılar.

AYDIN – 2005 yılında başarılı bir polis memuru iken gördüğü bazı şüpheli durumları, üstlerine kendi imkanları ile devletinin menfaati için yaptığı bir takım uyarılar sonrasında kendisi yine görev yaptığı yerlerde baskı altına alınarak kendisine çeşitli kumpaslar kurularak görevden uzaklaştırılmasının ardından bu güne kadar hakkını arayan Tevfik Eren, kendisinin bir FETÖ mağduru olduğunu ve yine kendisinin FETÖ’nün uzantıları tarafından çalışmakta olduğu çok sevdiği polislik görevinden uzaklaştırıldığını, bu güne kadar da hukuk mücadelesini sürdüğünü, ancak bu güne kadar engellenmesi nedeni ile mağdur olduğunu, mağduriyetinin giderilmesini istediğini belirterek, sesini duyurabilmek için Atça’dan Ankara Beştepe’ye kadar eşi ve çocuğu ile birlikte, yaya olarak yürüme kararı alıp yola çıktığını belirtti. Tevfik Eren, şöyle konuştu: “Ben eski bir polis memuruyum. FETÖ’nün çeşitli düzen ve kumpaslarını ortaya çıkarmak için uğraştığı bir memurum. Bunun için de görevimden uzaklaştırıldım ve mağdur oldum. Benim bunu öğrenmem tam 10 yılımı aldı. 10 yıl boyunca ömrüm bunu araştırmakla geçti. Mücadelem devam ederken öğrendiğim bir tek şey şu oldu. Avukatıma baskı yapılıp, kendisine verdiğimiz emsal belgeler ve emsal kararları içeren kitap elinden alındı. Avukatımıza baskı yapılıp Manisa Bölge İdari Mahkemesinde ki davaya girmesi engellendi. Mahkeme tarihini bize haber vermesi engellendi. Bütün bunların sebebi de bana göre şudur. Ben 1999 yılında Aksaray ilinde çalışırken, Silah Ruhsat Bölümü’ndeki arkadaşlarımın yanına ziyaret amacı ile gittiğimde silah ruhsatı alan kişiler dikkatimi celbetti. Ben bu konuyu kendim soruşturup araştırdım, bunların o dönemki FETÖ Cemaati’ne mensup insanlar olduğunu öğrendik. Bu adamlar hakkında da ben Emniyet Genel Müdürlüğü araştırma yapsın diye bilgi notu hazırlayıp kendi şahsım adına gönderdim. Gönderdikten sonra da yani 1 hafta 10 sonra bana baskılar başladı. Ben bir ay içerisinde geçici görevle ilçeleri gezdirildim. Ben dayanamadım ve en sonunda müdahale etmek zorunda kaldım. Niğde Çamardı’na gönderildim. Yine Niğde’de yaptığım araştırmalarda da çok sayıda otomatik pompalı silahları satın aldıklarını gördüm. Bununla da ilgili yazı yazıp Ankara’ya gönderdim. Ben bunları kendi imkanlarımla posta yolu ile gönderdim. Bundan sonra da başımıza gelmeyen kalmadı. Yaklaşık 4-5 yıl beni adım adım her gittiğim yerde izlediler. Bunu da yapanlar FETÖ’cülerdi. Çünkü ben bilmeyerek arının kovanına çomak sokarak karıştırdım. Bunun neticesi de bana ihraç olarak geri döndü. Halbuki ben bir memur olarak yüzümün akı ile yaşamaktayım. Neden? Çünkü ben hiçbir suç işlemedim. İşlemem de. Benim anladığım şu; ben bunlar hakkında araştırma yapılsın diye yazdığım yazıdan sonra bana düşman oldular. Ve intikamlarını da aldılar. Ben hem FETÖ olaylarını hem de 15 Temmuzu halkıma anlatmak için şu anda yaşamakta olduğum Atça’dan Ankara’ya Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önüne kadar yürümeyi planladım. Şu anda da yoldayım.” Tevfik Eren’in eşi Nuriye Eren de, sonuna kadar eşinin yanında ve kendisine destek olduğunu, eşinin bir FETÖ mağduru olduğunu belirterek, “Ben sonuna kadar eşimi destekliyorum. Biz 14 yıldır FETÖ Mağduruyuz. Derdimizi kimselere anlatamadık. Ve devlet büyüklerimize sesimizi duyurabilmek için yola çıktık. 15 Temmuz’u da şiddetle kınıyoruz. Bu ülkede gerçek FETÖ’cüler  var. Bu ülkede gerçek bir darbe girişiminde bulunuldu. Cumhurbaşkanımıza karşı, ülkemize karşı gerçek bir darbe yapıldı. Onun için biz de bir FETÖ mağduru olarak, gerçekleri halkımıza duyurmak için eşimin sonuna kadar arkasındayım. Ucunda ölüm olsa dahi kızımla birlikte eşimi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız. Arkasında Ankara’ya kadar yürüyeceğiz. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Çünkü biz de bir FETÖ mağduruyuz. Darbeye karşıyız. Bu ülkede gerçek bir darbe oldu. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Çünkü biz gerçek bir FETÖ mağduruyuz” dedi. Kaynak: Bahittin Albayrak
FETÖ Mağduru Eren Ailesi seslerini duyurabilmek için ikamet ettikleri Aydın ilinin Sultanhisar İlçesi’ne bağlı (Kırsal) Atça Mahallesi’nden eşi ve kız çocuğu ile birlikte yaya olarak Ankara’ya yaya olarak gidip Beştepe’ye ulaşıp durumunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a anlatabilmek için yola çıktılar.

AYDIN – 2005 yılında başarılı bir polis memuru iken gördüğü bazı şüpheli durumları, üstlerine kendi imkanları ile devletinin menfaati için yaptığı bir takım uyarılar sonrasında kendisi yine görev yaptığı yerlerde baskı altına alınarak kendisine çeşitli kumpaslar kurularak görevden uzaklaştırılmasının ardından bu güne kadar hakkını arayan Tevfik Eren, kendisinin bir FETÖ mağduru olduğunu ve yine kendisinin FETÖ’nün uzantıları tarafından çalışmakta olduğu çok sevdiği polislik görevinden uzaklaştırıldığını, bu güne kadar da hukuk mücadelesini sürdüğünü, ancak bu güne kadar engellenmesi nedeni ile mağdur olduğunu, mağduriyetinin giderilmesini istediğini belirterek, sesini duyurabilmek için Atça’dan Ankara Beştepe’ye kadar eşi ve çocuğu ile birlikte, yaya olarak yürüme kararı alıp yola çıktığını belirtti. Tevfik Eren, şöyle konuştu:

“Ben eski bir polis memuruyum. FETÖ’nün çeşitli düzen ve kumpaslarını ortaya çıkarmak için uğraştığı bir memurum. Bunun için de görevimden uzaklaştırıldım ve mağdur oldum. Benim bunu öğrenmem tam 10 yılımı aldı. 10 yıl boyunca ömrüm bunu araştırmakla geçti. Mücadelem devam ederken öğrendiğim bir tek şey şu oldu. Avukatıma baskı yapılıp, kendisine verdiğimiz emsal belgeler ve emsal kararları içeren kitap elinden alındı. Avukatımıza baskı yapılıp Manisa Bölge İdari Mahkemesinde ki davaya girmesi engellendi. Mahkeme tarihini bize haber vermesi engellendi.

Bütün bunların sebebi de bana göre şudur. Ben 1999 yılında Aksaray ilinde çalışırken, Silah Ruhsat Bölümü’ndeki arkadaşlarımın yanına ziyaret amacı ile gittiğimde silah ruhsatı alan kişiler dikkatimi celbetti. Ben bu konuyu kendim soruşturup araştırdım, bunların o dönemki FETÖ Cemaati’ne mensup insanlar olduğunu öğrendik. Bu adamlar hakkında da ben Emniyet Genel Müdürlüğü araştırma yapsın diye bilgi notu hazırlayıp kendi şahsım adına gönderdim.

Gönderdikten sonra da yani 1 hafta 10 sonra bana baskılar başladı. Ben bir ay içerisinde geçici görevle ilçeleri gezdirildim. Ben dayanamadım ve en sonunda müdahale etmek zorunda kaldım. Niğde Çamardı’na gönderildim. Yine Niğde’de yaptığım araştırmalarda da çok sayıda otomatik pompalı silahları satın aldıklarını gördüm. Bununla da ilgili yazı yazıp Ankara’ya gönderdim. Ben bunları kendi imkanlarımla posta yolu ile gönderdim. Bundan sonra da başımıza gelmeyen kalmadı.

Yaklaşık 4-5 yıl beni adım adım her gittiğim yerde izlediler. Bunu da yapanlar FETÖ’cülerdi. Çünkü ben bilmeyerek arının kovanına çomak sokarak karıştırdım. Bunun neticesi de bana ihraç olarak geri döndü.

Halbuki ben bir memur olarak yüzümün akı ile yaşamaktayım. Neden? Çünkü ben hiçbir suç işlemedim. İşlemem de. Benim anladığım şu; ben bunlar hakkında araştırma yapılsın diye yazdığım yazıdan sonra bana düşman oldular. Ve intikamlarını da aldılar.

Ben hem FETÖ olaylarını hem de 15 Temmuzu halkıma anlatmak için şu anda yaşamakta olduğum Atça’dan Ankara’ya Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önüne kadar yürümeyi planladım. Şu anda da yoldayım.”

Tevfik Eren’in eşi Nuriye Eren de, sonuna kadar eşinin yanında ve kendisine destek olduğunu, eşinin bir FETÖ mağduru olduğunu belirterek, “Ben sonuna kadar eşimi destekliyorum. Biz 14 yıldır FETÖ Mağduruyuz. Derdimizi kimselere anlatamadık. Ve devlet büyüklerimize sesimizi duyurabilmek için yola çıktık. 15 Temmuz’u da şiddetle kınıyoruz. Bu ülkede gerçek FETÖ’cüler  var. Bu ülkede gerçek bir darbe girişiminde bulunuldu. Cumhurbaşkanımıza karşı, ülkemize karşı gerçek bir darbe yapıldı. Onun için biz de bir FETÖ mağduru olarak, gerçekleri halkımıza duyurmak için eşimin sonuna kadar arkasındayım. Ucunda ölüm olsa dahi kızımla birlikte eşimi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız. Arkasında Ankara’ya kadar yürüyeceğiz. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Çünkü biz de bir FETÖ mağduruyuz. Darbeye karşıyız. Bu ülkede gerçek bir darbe oldu. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Çünkü biz gerçek bir FETÖ mağduruyuz” dedi.

Kaynak: Bahittin Albayrak

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.