Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Fatma Gümüş’e sorularım var

SİYASET (AA) - Anadolu Ajansı | 23.05.2016 - 18:22, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 3837+ kez okundu.
 

Fatma Gümüş’e sorularım var

Yazarımız Erdal Demir, Aydın siyasi gündemini karıştıracak konulara parmak basarak, CHP Kadın Kolları eski Başkanı Fatma Gümüş'e sorular sordu. Bakalım CHP'nin ve Fakma gümüşün yanıtı nasıl olacak.

Değerli CHP İl eski Kadın Kolları Başkanının bir anekdot niteliğinde bugün sosyal medyada kısa bir yazısını okudum. Yazı şöyle; “Dardayız bugünlerde hem de çok darda; tam ortasında kaldık. Etrafımızı çeviren insanlık dışı karanlık uygulamaların, tam orasında kaldık. Kavganın, savaşın tam ortasında kaldık. Dediğimde dik, çaldığım düdük eksenli anlayışın, sistemin tam orasında kaldık” Değerli başkanı bildiğim, tanıdığım ve kısa da olsa üstün başarılara imza attığı, kadın kollarına siyasi ruh kattığı dönemden bildiğim, uğradığı haksızlıklara içinde ki fırtınalara rağmen nasıl hoş görüyle baktığını, incinsen de incinme mantığıyla davrandığını bildiğimden, bazen bu düzede ki adam gibi siyasetçilerin dili olma gereği ile bu yazıyı ele aldım. Başkan buradan, evet buradan bu soruların cevabını istiyorum! -Bahsettiğin siyaset ve sistemin siyasi partisi, bugün %54 oy oranına eriştiklerini söylüyor. Dün evet dün bu rakam Davutoğlu’nun ağzından çıkan sözler. İnanırız inanmayız, bu siyasi parti genel seçimlerden zaferle çıktıktan sonra, ertesi sabah bir sonraki eylemin ya da genel seçimin hücre bazında çalışmalarına başlar. Yani ev, ev çalışmalara başlar. Kadroları; eksilten, kıyıma uğratma yerine, artırarak ve çoğaltarak,genişleterek üstelik. Şimdi siz kendinize yapılan haksızlığı bir kıyım olarak,eksiltme ve örgütü bizden olanlarla değiştirip, tarafları yaratma eylemi olarak görmüyor musunuz? -İkinci gün tekrar tok karınlarıyla ve evde aş yokluğu endişesi olmayan AKP’nin kadın, genç ve genel örgüt yapısının elamanları bir nefer gibi çalışırken, CHP’nin genel ve iç politikalarının yoksunluğu ve eksikliği nedeni ile kurumsal mali politikaların yıkıntısı ve çöküntüsünü çeken bir başkan olarak cebinizden para harcayarak kapı, kapı, çalışma yaptığınızı inkâr etmeyeceksiniz değil mi? Örgütü kavramış, kadınlarımıza can, kan ve heyecan vermiş bir il kadın kolları başkanı olarak başarılarınızı CHP’ye mal etmek için görev beklerken, ya milletvekili ya da belediye başkanı taraflarında yer almadığınız için, inkâr politikalarıyla siyasetin dışına itildiğinizi kabul etmeyecek misiniz? -Siz değerli ve önemsediğim başkan, ikinci günden çalışmaya başlayan AKP örgütlerine rağmen, CHP’de ne kadar başarılı oldukları tartışılır il ve ilçe başkanlarının, kadın ve gençlik kolları vasıtasıyla mali tabloyu güçlendirme adına yaptırdıkları çay ve gece eğlenceleri örgütü hantallaştırıp, şelfi ve eğlence anlayışına alıştırdığını, siyaseti salonlarda yapmanın yanlışına düştüğün kabul etmiyor musunuz? -örgütsel dinamiklerin en kılcal damarları olduğunu bildiğim gençlik ve kadın kollarının yeterli eğitimlerle donaltıp, iş desteği de sağlanarak, bölgesel genişlemede siyasal pastadan yeterince faydalana bildiğimizi kabul ediyor musunuz? -Başkanlar yani; il ve ilçe başkanlarının sadece ama sadece kimsenin hizmetinde olmadan, CHP’nin geleceği için iç politikalardan kaçıp, iç dinamiklere hizmet ettiklerini, milletvekillerinin lobisi, belediye başkanlarının lobilerinin bir hastalık olarak her yanımızı sardığını kabul eden bir anlayışla siyasete hizmet edip, örgütü asıl güç noktasına çektiklerine inanıyor musunuz? -Siz; çevresindekiler tarafından abluka altına alınmış bir genel başkanın Antalya ‘da risk alarak kurumsal kimliğe doğru anamda ilke kez sahiplenmesini gecikmiş bir tavır, âmâ iç politikaların CHP’yi ne hale getirdiğini kabul etmiyor musunuz? -Algı politikalarının kralı ve tek ismi olan bir Cumhurbaşkanının, bir zaman AKP’nin genel başkanı ve başbakan Recep Tayip Erdoğan’ının ustaca manevralarının karşısında önce aydınların ve sosyal demokratların oyuna gelip, Referandumda evet oy kullanarak bugüne gelen Türkiye’nin bu durumun dan vebal aldıklarını kabul etmiyor musunuz? Bunalar elini kolunu sallayarak bugün yakaladıkları güçlü siyaset noktasına gelmelerine, bir payı ya da katkının, deniz kenarında tatil yapan tatilci aydınların, iç politikalarla CHP’yi yok etme noktasına getirenlerin, eğlence denilince renkli giysilerle salonları dolduran CHP’li seçmenlerin salonlarda zafer çığlıklarıyla hükümet ve iktidar olma heveslerinde ki hayalperestliği kabul etmiyor musunuz? -Neden ortada kaldığımızı anladığınızı bana evet anladım deme doğruluğunuza inandığım halde cesaretiniz, öne çıkarmanız gerektiğine, gerçekleri saklaya saklaya aslında yok olmaya yakın olduğumuz gerçeğini kabul etmiyor musunuz? - Ana Kademelerde yer alan siyasetin kenar mahallelerinde bile yer alamayacakların partinin içinde ahkâm kestiklerini, birçok değerlerin, yılların emekçilerinin işsiz ve güçsüzlük ödülüyle partinin dış mandalı bile olamadıklarını kabul etmiyor musun? Başkan darda filan değildik, dara çekmediğimiz için kendimizi ve partiyi, bugün darda kaldık, dardayız demenin realist bir ifade olduğunu kabul etmiyorum.
Yazarımız Erdal Demir, Aydın siyasi gündemini karıştıracak konulara parmak basarak, CHP Kadın Kolları eski Başkanı Fatma Gümüş'e sorular sordu. Bakalım CHP'nin ve Fakma gümüşün yanıtı nasıl olacak.

Değerli CHP İl eski Kadın Kolları Başkanının bir anekdot niteliğinde bugün sosyal medyada kısa bir yazısını okudum.

Yazı şöyle;

“Dardayız bugünlerde hem de çok darda; tam ortasında kaldık. Etrafımızı çeviren insanlık dışı karanlık uygulamaların, tam orasında kaldık. Kavganın, savaşın tam ortasında kaldık. Dediğimde dik, çaldığım düdük eksenli anlayışın, sistemin tam orasında kaldık”

Değerli başkanı bildiğim, tanıdığım ve kısa da olsa üstün başarılara imza attığı, kadın kollarına siyasi ruh kattığı dönemden bildiğim, uğradığı haksızlıklara içinde ki fırtınalara rağmen nasıl hoş görüyle baktığını, incinsen de incinme mantığıyla davrandığını bildiğimden, bazen bu düzede ki adam gibi siyasetçilerin dili olma gereği ile bu yazıyı ele aldım.

Başkan buradan, evet buradan bu soruların cevabını istiyorum!

-Bahsettiğin siyaset ve sistemin siyasi partisi, bugün %54 oy oranına eriştiklerini söylüyor. Dün evet dün bu rakam Davutoğlu’nun ağzından çıkan sözler. İnanırız inanmayız, bu siyasi parti genel seçimlerden zaferle çıktıktan sonra, ertesi sabah bir sonraki eylemin ya da genel seçimin hücre bazında çalışmalarına başlar. Yani ev, ev çalışmalara başlar.

Kadroları; eksilten, kıyıma uğratma yerine, artırarak ve çoğaltarak,genişleterek üstelik.

Şimdi siz kendinize yapılan haksızlığı bir kıyım olarak,eksiltme ve örgütü bizden olanlarla değiştirip, tarafları yaratma eylemi olarak görmüyor musunuz?

-İkinci gün tekrar tok karınlarıyla ve evde aş yokluğu endişesi olmayan AKP’nin kadın, genç ve genel örgüt yapısının elamanları bir nefer gibi çalışırken, CHP’nin genel ve iç politikalarının yoksunluğu ve eksikliği nedeni ile kurumsal mali politikaların yıkıntısı ve çöküntüsünü çeken bir başkan olarak cebinizden para harcayarak kapı, kapı, çalışma yaptığınızı inkâr etmeyeceksiniz değil mi?

Örgütü kavramış, kadınlarımıza can, kan ve heyecan vermiş bir il kadın kolları başkanı olarak başarılarınızı CHP’ye mal etmek için görev beklerken, ya milletvekili ya da belediye başkanı taraflarında yer almadığınız için, inkâr politikalarıyla siyasetin dışına itildiğinizi kabul etmeyecek misiniz?

-Siz değerli ve önemsediğim başkan, ikinci günden çalışmaya başlayan AKP örgütlerine rağmen, CHP’de ne kadar başarılı oldukları tartışılır il ve ilçe başkanlarının, kadın ve gençlik kolları vasıtasıyla mali tabloyu güçlendirme adına yaptırdıkları çay ve gece eğlenceleri örgütü hantallaştırıp, şelfi ve eğlence anlayışına alıştırdığını, siyaseti salonlarda yapmanın yanlışına düştüğün kabul etmiyor musunuz?

-örgütsel dinamiklerin en kılcal damarları olduğunu bildiğim gençlik ve kadın kollarının yeterli eğitimlerle donaltıp, iş desteği de sağlanarak, bölgesel genişlemede siyasal pastadan yeterince faydalana bildiğimizi kabul ediyor musunuz?

-Başkanlar yani; il ve ilçe başkanlarının sadece ama sadece kimsenin hizmetinde olmadan, CHP’nin geleceği için iç politikalardan kaçıp, iç dinamiklere hizmet ettiklerini, milletvekillerinin lobisi, belediye başkanlarının lobilerinin bir hastalık olarak her yanımızı sardığını kabul eden bir anlayışla siyasete hizmet edip, örgütü asıl güç noktasına çektiklerine inanıyor musunuz?

-Siz; çevresindekiler tarafından abluka altına alınmış bir genel başkanın Antalya ‘da risk alarak kurumsal kimliğe doğru anamda ilke kez sahiplenmesini gecikmiş bir tavır, âmâ iç politikaların CHP’yi ne hale getirdiğini kabul etmiyor musunuz?

-Algı politikalarının kralı ve tek ismi olan bir Cumhurbaşkanının, bir zaman AKP’nin genel başkanı ve başbakan Recep Tayip Erdoğan’ının ustaca manevralarının karşısında önce aydınların ve sosyal demokratların oyuna gelip, Referandumda evet oy kullanarak bugüne gelen Türkiye’nin bu durumun dan vebal aldıklarını kabul etmiyor musunuz?

Bunalar elini kolunu sallayarak bugün yakaladıkları güçlü siyaset noktasına gelmelerine, bir payı ya da katkının, deniz kenarında tatil yapan tatilci aydınların, iç politikalarla CHP’yi yok etme noktasına getirenlerin, eğlence denilince renkli giysilerle salonları dolduran CHP’li seçmenlerin salonlarda zafer çığlıklarıyla hükümet ve iktidar olma heveslerinde ki hayalperestliği kabul etmiyor musunuz?

-Neden ortada kaldığımızı anladığınızı bana evet anladım deme doğruluğunuza inandığım halde cesaretiniz, öne çıkarmanız gerektiğine, gerçekleri saklaya saklaya aslında yok olmaya yakın olduğumuz gerçeğini kabul etmiyor musunuz?

- Ana Kademelerde yer alan siyasetin kenar mahallelerinde bile yer alamayacakların partinin içinde ahkâm kestiklerini, birçok değerlerin, yılların emekçilerinin işsiz ve güçsüzlük ödülüyle partinin dış mandalı bile olamadıklarını kabul etmiyor musun?

Başkan darda filan değildik, dara çekmediğimiz için kendimizi ve partiyi, bugün darda kaldık, dardayız demenin realist bir ifade olduğunu kabul etmiyorum.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.