Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Eylemsizlik tamamen kandırmaca

SİYASET 09.10.2015 - 16:49, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 2506+ kez okundu.
 

Eylemsizlik tamamen kandırmaca

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan terörle mücadelede gelinen son noktayı A Haber canlı yayınında değerlendirdi. Akdoğan terör örgütünün seçime kadar eylemsizlik açıklamasının bir kandırmaca olduğunu vurguladı

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, kendi grubu için medya özgürlüğünü savunan Aydın Doğan'ın başka gazetecilerin hapse girmesine neden olacak şekilde açtığı davalara da sert çıktı. "Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik endişeler olduğu tezi çürümüştür" dedi. Örgüt varoldukça operasyonlar sürer Terör örgütü büyük bir bozgun yaşıyor, bütün projeleri de çöktü. Bundan dolayı onların ateşkes dediği, bizim eylemsizlik dediğimiz, tek taraflı, 'çatışmalar olmasın, seçim güvenliği etkilenmesin falan' bu tamamen bir kandırmaca, bir numara. Bunlar sıkıştıkları zaman bu örgüt hep bu yola başvuruyor. Yani ya bir bozguna uğradılar ve sıkıştılarsa, ya kış üstlenmesine geçiyorlarsa veya siyaseten HDP'nin işine yarasın diye bu tür taktik açıklamalar geçmişten bu yana yapıyorlar. Şu anda bunların hiçbir kıymeti harbiyesi yok ve bir inandırıcılığı da yok. Burada devlet bu operasyonlara netice alana kadar devam edecek. Yaz kış fark etmez, terör faaliyetleri olduğu sürece ellerinde silahları olan insanlar birilerine zulüm etmeye devam ettiği sürece, hukuk tanımadan orda var olmaya devam ettiği sürece güvenlik tedbirleri ve operasyonlar da devam edecek. Kontrolsüz grupların açıklaması bir oyun 'Ben eylemsizlik çatışması ilan ettim ama bu seçim sürecinde bir takım şehirlerde, sivillerin de hayatını kaybettiği sansasyonel eylemler olabilir bunu kontrol dışı unsurlar veya başka örgütler yapar. Bizimle ilgisi yok.' Bir taraftan hem sopa gösterecek terör üzerinden bir siyasi sonuç doğurmaya çalışacak, öbür taraftan da ben bunların zaten olmasını istemiyordum falan gibi başka bir siyasi prim elde etmeye çalışacak. Bu kandırmacaya, bu oyuna gelmemek lazım. Tamamen susturmaya çalışıyorlar Bir medya gurubunun patronu yüzlerce kişiye yüzlerce dava açıyor. Basın özgürlüğüne karşı bir şeydir bu; siz o zaman tamamen susturmaya çalışıyorsunuz, bir medya gurubunu, kesimini demektir veya Paralel Yapı ile ilgili 'P' deseniz hemen onlarca dava açılıyor. Yani kim köşe yazısı yazsa, konuşsa, bir şey yazıp çizse anında o yapının unsurları tarafından yüzlerce dava açılıyor. Bu ne demektir; bu konularda kimse konuşmasın, eleştirmesin demektir. Farklı ülkelerden açıklama yapanlar herhalde bunları görerek… Yani burada böyle bir susturma girişimi var diye düşünüyor olsalar gerek. Çünkü onun aksi muhal, açın bugün bakın gazetelere, yani hükümete yakın gibi duran gazeteler ne kadar, bir de hükümeti yerden yere vuran gazeteler, televizyon kuruluşlarının sayısı nedir, etkisi nedir; baksınlar. Bir ülkede basın özgürlüğü konusunda baskı ve engelleme olsa bu kadar gazete, bu kadar televizyon bunları nasıl yapabilir? Yapabilir mi? Bu yüzden tam tersi bir durum olduğu kanaatindeyim ben. Basın ile ilgili birçok medya gurubuna saldırılar oldu. Sabah, Atv'nin önünde olay oldu, Sancak Grubuyla ilgili birkaç defa eylem oldu ama bunları hiç görmediler, açıklama yapmadılar. Bir çifte standart var. Burada ilkeli bir duruş sergilemek lazım. Şiddet kimden gelirse ve kime karşı olursa olsun buna karşı çıkmak lazım. Onun ötesinde bu algı operasyonları uzunca zamandır var; uluslararası zeminde var ve bunun altında da Paralel Yapı var, Türkiye karşıtı lobiler var. Bunlar işbirliği halinde epey bir zamandır Türkiye'yi karalamaya dönük bir kampanya yürütüyorlar.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan terörle mücadelede gelinen son noktayı A Haber canlı yayınında değerlendirdi. Akdoğan terör örgütünün seçime kadar eylemsizlik açıklamasının bir kandırmaca olduğunu vurguladı

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, kendi grubu için medya özgürlüğünü savunan Aydın Doğan'ın başka gazetecilerin hapse girmesine neden olacak şekilde açtığı davalara da sert çıktı. "Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik endişeler olduğu tezi çürümüştür" dedi.

Örgüt varoldukça operasyonlar sürer

Terör örgütü büyük bir bozgun yaşıyor, bütün projeleri de çöktü. Bundan dolayı onların ateşkes dediği, bizim eylemsizlik dediğimiz, tek taraflı, 'çatışmalar olmasın, seçim güvenliği etkilenmesin falan' bu tamamen bir kandırmaca, bir numara. Bunlar sıkıştıkları zaman bu örgüt hep bu yola başvuruyor. Yani ya bir bozguna uğradılar ve sıkıştılarsa, ya kış üstlenmesine geçiyorlarsa veya siyaseten HDP'nin işine yarasın diye bu tür taktik açıklamalar geçmişten bu yana yapıyorlar. Şu anda bunların hiçbir kıymeti harbiyesi yok ve bir inandırıcılığı da yok. Burada devlet bu operasyonlara netice alana kadar devam edecek. Yaz kış fark etmez, terör faaliyetleri olduğu sürece ellerinde silahları olan insanlar birilerine zulüm etmeye devam ettiği sürece, hukuk tanımadan orda var olmaya devam ettiği sürece güvenlik tedbirleri ve operasyonlar da devam edecek.

Kontrolsüz grupların açıklaması bir oyun

'Ben eylemsizlik çatışması ilan ettim ama bu seçim sürecinde bir takım şehirlerde, sivillerin de hayatını kaybettiği sansasyonel eylemler olabilir bunu kontrol dışı unsurlar veya başka örgütler yapar. Bizimle ilgisi yok.' Bir taraftan hem sopa gösterecek terör üzerinden bir siyasi sonuç doğurmaya çalışacak, öbür taraftan da ben bunların zaten olmasını istemiyordum falan gibi başka bir siyasi prim elde etmeye çalışacak. Bu kandırmacaya, bu oyuna gelmemek lazım.

Tamamen susturmaya çalışıyorlar

Bir medya gurubunun patronu yüzlerce kişiye yüzlerce dava açıyor. Basın özgürlüğüne karşı bir şeydir bu; siz o zaman tamamen susturmaya çalışıyorsunuz, bir medya gurubunu, kesimini demektir veya Paralel Yapı ile ilgili 'P' deseniz hemen onlarca dava açılıyor. Yani kim köşe yazısı yazsa, konuşsa, bir şey yazıp çizse anında o yapının unsurları tarafından yüzlerce dava açılıyor. Bu ne demektir; bu konularda kimse konuşmasın, eleştirmesin demektir. Farklı ülkelerden açıklama yapanlar herhalde bunları görerek… Yani burada böyle bir susturma girişimi var diye düşünüyor olsalar gerek. Çünkü onun aksi muhal, açın bugün bakın gazetelere, yani hükümete yakın gibi duran gazeteler ne kadar, bir de hükümeti yerden yere vuran gazeteler, televizyon kuruluşlarının sayısı nedir, etkisi nedir; baksınlar. Bir ülkede basın özgürlüğü konusunda baskı ve engelleme olsa bu kadar gazete, bu kadar televizyon bunları nasıl yapabilir? Yapabilir mi? Bu yüzden tam tersi bir durum olduğu kanaatindeyim ben. Basın ile ilgili birçok medya gurubuna saldırılar oldu. Sabah, Atv'nin önünde olay oldu, Sancak Grubuyla ilgili birkaç defa eylem oldu ama bunları hiç görmediler, açıklama yapmadılar. Bir çifte standart var. Burada ilkeli bir duruş sergilemek lazım. Şiddet kimden gelirse ve kime karşı olursa olsun buna karşı çıkmak lazım. Onun ötesinde bu algı operasyonları uzunca zamandır var; uluslararası zeminde var ve bunun altında da Paralel Yapı var, Türkiye karşıtı lobiler var. Bunlar işbirliği halinde epey bir zamandır Türkiye'yi karalamaya dönük bir kampanya yürütüyorlar.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.