Hasan Dinçer
Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Mustafa Savaş
Rıdvan Eşin

Epilepside nöbetsiz ve ilaçsız yaşam

TEKNOLOJİ 30.09.2015 - 14:19, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:49 3492+ kez okundu.
 

Epilepside nöbetsiz ve ilaçsız yaşam

Bu tedavi yöntemiyle beraber yüzde 80'lere varan bir başarı sağlandı.

Halk arasında "sara" olarak bilinen epilepsinin, ilacın yanı sıra cerrahi ile de tedavi edilebildiği ve uygun hasta grubuna yönelik bu tedavi yönteminde yüzde 80'lere varan başarı sağlandığı belirtildi. Türkiye'de her bin kişiden 6'sının epilepsi hastası olduğu, bunun da ülkemizde yarım milyon civarında epilepsi hastası bulunduğu anlamına geldiğini kaydeden Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bölümü uzmanlarından Doç. Dr. Semai Bek, "Bu hastalardan 150 bin'i ilaç tedavisinden fayda görmemektedir. Bu nedenle uygun hastalarda, uygun nöbet tiplerinde ve uygun cerrahi işlem ile hastalar nöbetsiz ve ilaçsız hale gelebilmektedir. Ya da ilaç kullanım sayısı ve nöbet sıklığı yüzde 50'den fazla azaltılabilmektedir" dedi. Doç. Dr. Semai Bek, beynimizde nasıl hareket edeceğimizi, ne hissedeceğimizi ve ne düşüneceğimizi belirleyen milyarlarca sinir hücresinin etkileşimi sırasındaki dengenin bozulduğunda ortaya çıkan aşırı elektriksel boşalımların "epileptik nöbet" biçiminde kendini gösterdiğini bildirdi. Bek, "Ancak her epileptik nöbet geçiren hastaya epilepsi tanısı konulamaz. Bilinen bir hastalığa ikincil olarak bu nöbetleri geçirmeye yatkınlık bulunması veya nöbetlerin tekrarlayıcı özellik kazanması sonrasında epilepsi tanısından söz edilebilir" ifadelerini kullandı. Hastaların üçte birinde cerrahi seçeneği Son 50 yıldır epilepsi hastalarının yaklaşık üçte ikisinde ilaç tedavisi ile nöbetlerin kontrol altına alınabildiğini belirten Doç. Dr. Bek, "Geri kalan üçte birlik kesimde ise ilaçlar etkisiz veya yan etkileri nedeniyle kullanılamaz durumdadır. İşte bu hasta grubunda cerrahi tedavi bir seçenek haline gelmektedir. Hatta bazı özel durumlarda ilk seçenek olarak değerlendirilmektedir" diye konuştu. Epilepsi cerrahisinin nöbetleri kontrol altına almak ve dolayısıyla da hastanın yaşam kalitesini arttırmak üzere yapılan bir ameliyat olduğunu ifade eden, Doç.Dr.Semai Bek, cerrahi tedavinin aşamalarını "Nöbetlere neden olan elektriksel anormal boşalım yapan bölgenin cerrahi olarak çıkarılması, nöbetin yayılımını engellemek üzere sinir bağlantılarının kesilmesi ve nöbete neden olabilecek elektriksel boşalımları etkisizleştirmek için kullanılacak elektriksel bir cihazın cerrahi olarak yerleştirilmesi" olarak açıkladı. Kriterlere uyan hastalarla uygulanabilir Epilepsi cerrahisinin ilaçtan istenen fayda sağlanamayan tüm hastalarda kullanılabilecek bir yöntem olmadığını, seçilmiş ve iyi irdelenmiş dirençli epilepsi olgularında kullanılabilecek bir yöntem olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Bek şöyle dedi: "Cerrahi olarak çıkarılacak beyin bölgesinin tespiti, cerrahi işlem sonrası bellek, konuşma - anlama, duyu ve kuvvet kusuru oluşmayacak şekilde bu bölgenin tanımlanması ancak ve ancak bu konuda tecrübe sahibi ve çok branşlı (nöroloji, beyin cerrahisi, radyoloji, psikiyatri, nükleer tıp) merkezler tarafından yapılabilecek bir uygulamadır." Kimlere Uygulanabilir ? Cerrahi uygulanacak hastaların, uluslararası tıp literatürünün öneri ve direktifleri doğrultusunda seçiminin yapıldığını bildiren Doç. Dr. Semai Bek, "Doğru nöbet tipine uygun doğru ilacı yeterli süre kullanmalarına rağmen sık nöbet geçirdikleri tespit edilen hastanın cerrahi için aday olabileceği düşünülebilir. Tüm bu veriler ile birlikte nöroloji, beyin cerrahisi, radyoloji, psikiyatri, nükleer tıp branşlarında konusunun uzmanlarının ortak olarak oluşturacakları toplantı sonrasında hastanın cerrahiye aday olup olmayacağı, cerrahi sonrası olası fonksiyonel kayıplarının kar- zarar oranı açısından titizlikle değerlendirildikten sonra karar verilmektedir. "diye konuştu. Nöbet sıklığının azalması başarı Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bölümü uzmanlarından Doç. Dr. Semai Bek, cerrahi sonrası mutlak başarının "epilepsi ilaçları kullanılmadan hiç nöbet geçirmemek", kabul edilebilir başarının ise "ilaçları azaltılmış ve nöbet sıklığı yarıdan fazla azalmış olması" durumu olarak tanımlandığını söyledi. Cerrahi risk ve bilimsel olarak ortaya çıkabilecek komplikasyonlar hakkında hastanın mutlaka detaylı olarak bilgilendirilerek rızasının alındığını vurgulayan Doç. Dr. Bek, " Tıbbın temel kuralı 'Önce zarar verme!' ilkesi her zaman en ön planda tutulmaktadır. Cerrahi sonrası dönemde komplikasyon olmadığı taktirde hastaların 1-3 ay içerisinde eski yaşantılarına geri dönmeleri, 1-2 yıl içerisinde de kullanılan ilaçların mümkün olduğu derecede azaltılması hatta kesilmesi hedeflenmektedir. Toplumumuzda sık görülen epilepsi hastalığının ise korkulacak bir hastalık olmadığı akılda bulundurulmalıdır" dedi.
Bu tedavi yöntemiyle beraber yüzde 80'lere varan bir başarı sağlandı.

Halk arasında "sara" olarak bilinen epilepsinin, ilacın yanı sıra cerrahi ile de tedavi edilebildiği ve uygun hasta grubuna yönelik bu tedavi yönteminde yüzde 80'lere varan başarı sağlandığı belirtildi.

Türkiye'de her bin kişiden 6'sının epilepsi hastası olduğu, bunun da ülkemizde yarım milyon civarında epilepsi hastası bulunduğu anlamına geldiğini kaydeden Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bölümü uzmanlarından Doç. Dr. Semai Bek, "Bu hastalardan 150 bin'i ilaç tedavisinden fayda görmemektedir. Bu nedenle uygun hastalarda, uygun nöbet tiplerinde ve uygun cerrahi işlem ile hastalar nöbetsiz ve ilaçsız hale gelebilmektedir. Ya da ilaç kullanım sayısı ve nöbet sıklığı yüzde 50'den fazla azaltılabilmektedir" dedi.

Doç. Dr. Semai Bek, beynimizde nasıl hareket edeceğimizi, ne hissedeceğimizi ve ne düşüneceğimizi belirleyen milyarlarca sinir hücresinin etkileşimi sırasındaki dengenin bozulduğunda ortaya çıkan aşırı elektriksel boşalımların "epileptik nöbet" biçiminde kendini gösterdiğini bildirdi. Bek, "Ancak her epileptik nöbet geçiren hastaya epilepsi tanısı konulamaz. Bilinen bir hastalığa ikincil olarak bu nöbetleri geçirmeye yatkınlık bulunması veya nöbetlerin tekrarlayıcı özellik kazanması sonrasında epilepsi tanısından söz edilebilir" ifadelerini kullandı.

Hastaların üçte birinde cerrahi seçeneği

Son 50 yıldır epilepsi hastalarının yaklaşık üçte ikisinde ilaç tedavisi ile nöbetlerin kontrol altına alınabildiğini belirten Doç. Dr. Bek, "Geri kalan üçte birlik kesimde ise ilaçlar etkisiz veya yan etkileri nedeniyle kullanılamaz durumdadır. İşte bu hasta grubunda cerrahi tedavi bir seçenek haline gelmektedir. Hatta bazı özel durumlarda ilk seçenek olarak değerlendirilmektedir" diye konuştu.

Epilepsi cerrahisinin nöbetleri kontrol altına almak ve dolayısıyla da hastanın yaşam kalitesini arttırmak üzere yapılan bir ameliyat olduğunu ifade eden, Doç.Dr.Semai Bek, cerrahi tedavinin aşamalarını "Nöbetlere neden olan elektriksel anormal boşalım yapan bölgenin cerrahi olarak çıkarılması, nöbetin yayılımını engellemek üzere sinir bağlantılarının kesilmesi ve nöbete neden olabilecek elektriksel boşalımları etkisizleştirmek için kullanılacak elektriksel bir cihazın cerrahi olarak yerleştirilmesi" olarak açıkladı.

Kriterlere uyan hastalarla uygulanabilir

Epilepsi cerrahisinin ilaçtan istenen fayda sağlanamayan tüm hastalarda kullanılabilecek bir yöntem olmadığını, seçilmiş ve iyi irdelenmiş dirençli epilepsi olgularında kullanılabilecek bir yöntem olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Bek şöyle dedi:

"Cerrahi olarak çıkarılacak beyin bölgesinin tespiti, cerrahi işlem sonrası bellek, konuşma - anlama, duyu ve kuvvet kusuru oluşmayacak şekilde bu bölgenin tanımlanması ancak ve ancak bu konuda tecrübe sahibi ve çok branşlı (nöroloji, beyin cerrahisi, radyoloji, psikiyatri, nükleer tıp) merkezler tarafından yapılabilecek bir uygulamadır."

Kimlere Uygulanabilir ?

Cerrahi uygulanacak hastaların, uluslararası tıp literatürünün öneri ve direktifleri doğrultusunda seçiminin yapıldığını bildiren Doç. Dr. Semai Bek, "Doğru nöbet tipine uygun doğru ilacı yeterli süre kullanmalarına rağmen sık nöbet geçirdikleri tespit edilen hastanın cerrahi için aday olabileceği düşünülebilir. Tüm bu veriler ile birlikte nöroloji, beyin cerrahisi, radyoloji, psikiyatri, nükleer tıp branşlarında konusunun uzmanlarının ortak olarak oluşturacakları toplantı sonrasında hastanın cerrahiye aday olup olmayacağı, cerrahi sonrası olası fonksiyonel kayıplarının kar- zarar oranı açısından titizlikle değerlendirildikten sonra karar verilmektedir. "diye konuştu.

Nöbet sıklığının azalması başarı

Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bölümü uzmanlarından Doç. Dr. Semai Bek, cerrahi sonrası mutlak başarının "epilepsi ilaçları kullanılmadan hiç nöbet geçirmemek", kabul edilebilir başarının ise "ilaçları azaltılmış ve nöbet sıklığı yarıdan fazla azalmış olması" durumu olarak tanımlandığını söyledi.

Cerrahi risk ve bilimsel olarak ortaya çıkabilecek komplikasyonlar hakkında hastanın mutlaka detaylı olarak bilgilendirilerek rızasının alındığını vurgulayan Doç. Dr. Bek, " Tıbbın temel kuralı 'Önce zarar verme!' ilkesi her zaman en ön planda tutulmaktadır. Cerrahi sonrası dönemde komplikasyon olmadığı taktirde hastaların 1-3 ay içerisinde eski yaşantılarına geri dönmeleri, 1-2 yıl içerisinde de kullanılan ilaçların mümkün olduğu derecede azaltılması hatta kesilmesi hedeflenmektedir. Toplumumuzda sık görülen epilepsi hastalığının ise korkulacak bir hastalık olmadığı akılda bulundurulmalıdır" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.