Demir, CHP’yi ve sosyal politikalarını anlattı

Sosyal devlet anlayışının Türkiye de anlatılamadığını anlatan demir, halkın devletten beklentilerinin sosyal devlet anlayışının içinde olduğunu, bu sistemin tersine işlemesinin nedeninin AKP hükümeti olduğunu söyledi. 12 yıllık AKP hükümeti döneminde, devletin bakması zorunluluğu olan insanından sürekli sıfırı tüketecek kadar aldığını söyleyen vekil adayı, bunun içini acıtan bir zorbalık olduğunu söyledi. Haklı görülmesi gereken halkın, işin başından haksız ve borçlu görülmesinin, devletten korkan ve ürken bir toplum yapısının oluşturduğunu, üretmeyen bir devletin, tüketen toplum anlayışına mahkum ettiği halkın dan olmayan varlığını da istediğini, elini halkın cebinden çekmediğini söyledi. Bu durumu ve haksızlıkları gören CHP’nin, seçim programına aldığı sosyal politikalarından bahsetti. CHP iktidarında; mağdur halk kalmayacak dedi. Devlete ödediğinin karşılığını alacağını, insanca yaşama hakkına kavuşacağını, bu kaynakları da AKP hükümetinin yandaşlarına aktardığı, hortumladığı paraları geri alarak ve aktarmayı önleyerek halka vereceğini söylerken; emeklilerin mağduriyetinin çekilmez hal aldığını, emeklileri iki ikramiye maaş ile sevindireceklerini söyledi. Emekli olduktan sonra insanca yaşamayı hak edenlerin açlıktan öldüklerini hatırlatan demir şöyle devam etti; emekliler, işçiler ve çalışamayan işsizler, bankalara ve kredi kart borçlarına hükümet tarafından mahkum edildiğini, bu bataklığa süründürüldüklerini söyleyen vekil adayı, sosyal devlet olgusunu yaratacak CHP; devletin bu borçları garanti altına alarak, halkın rahat bir nefes almasını sağlayacaklarını söyledi. Çalışanların intibak yasası ile maaşların belli bir standart yapılanmaya getirilerek, haksızlıkların ortadan kaldırılacağını söyleyen demir; milletvekili olduğunda mecliste bu vaatlerin takipçisi olacağını da vurguladı. CHP’nin iktidarında Cumhuriyet ve devrimlerinin yaşatılacağını, demokrasinin ve onun teminatı olan laik yapıyı yeniden kazanımlar arasına kavuşturulacağını, olmazsa olmaz görülen tüm zorlukları aşacaklarını, laik demokratik bilimsel bir eğitim sistemine kavuşacak öğrencilerin aynı zamanda kardeşlik duygularının pekişmesi için, din baskısının ve objesinin eğitimden arındırılacağını söyledi. Bu ülkede azınlıkların yani gayri Müslümlerin; AKP hükümetinin baskı ve tutumu ile yaşamlarının ve kültürel yapılarının devamında zorluklar yaşadıklarını vurgulayan demir, inançlarını özgürce yorumlayamayan toplumların da tek din, tek kültür ve tek yöneten sistemine doğru götürülmeye çalışılan Türkiye de zoru yaşadıklarını görmekteyiz dedi. Bu durumun vahim bir hal aldığını söyleyen demir, ülkemizin dış ülkeler arasında giderek yalnızlaştığını, cumhurbaşkanı dahil, başbakanın bile son zamanlarda neredeyse Müslüman ve üçüncü dünya devletlerinin dışında bir yere gidemediklerini dikkatle izlediğini söyledi.