Çölleşmeye karşı Ankara buluşması!

AYDIN- Gıdahattı’nda yer alan habere göre, 17 Haziran Dünya Çölleşme İle Mücadele Günü için bu yılın teması “Geleceği Birlikte Büyütelim” olarak belirlendi. BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin kabul edilişinin 25. Yıldönümünde, BM ile Tarım ve Orman Bakanlığı ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenecek etkinliklerin teması ise “Toprağımız İçin El Ele” olacak. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Dünya’daki çölleşme ve kuraklık riskine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için 1994 yılında aldığı kararla, 17 Haziran tarihini Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü ilan etmişti. Dünya Çölleşme İle Mücadele Günü Ankara’da kutlanacak Her yıl dünyanın farklı bir ülkesinin ev sahipliğinde düzenlenen 17 Haziran Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü, bu yıl “Geleceği Birlikte Büyütelim” temasıyla, BM ile Tarım ve Orman Bakanlığı koordinesinde 17-22 Haziran 2019 tarihlerinde Ankara’da kutlanacak. Bu yıl gerçekleştirilecek etkinlik, BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin (UNCCD) kabul edilişinin 25. Yılı olması nedeniyle de ayrı bir önem taşıyor. Çok sayıda ülkeden devlet başkanları, bakanlar, üst düzey bürokratlar ile yerli ve yabancı misafirlerin katılımı ile açılış töreni ile başlayacak program kapsamında; devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla Yüksek Seviyeli Oturum, Uluslararası Toprak Kongresi, Çocuklar, gençler, kadınlar ve STK forumları ile Afrika ülkelerinden katılan yabancı uzmanlara yönelik Uluslararası Çölleşme ile Mücadele Eğitimi gerçekleştirilecek, teknik geziler organize edilecek. Ankara’daki kutlamaların teması “Toprağımız İçin El Ele” Tarım ve Orman Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü’nün konuya ilişkin açıklamasında, ülkemizin ev sahipliğinde düzenlenecek olan etkinlikler ve bu konuda verilen mesajların halkımıza ve dünyaya duyurulmasında, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerinin önemine dikkat çekildi. Açıklamada, konuya ilişkin kurumların yanı sıra, BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesine akredite olan 15 sivil toplum kuruluşunun desteklerine de teşekkür edildi. Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü (WDCD) Ankara kutlamalarının teması ise “Toprağımız İçin El Ele” olarak belirlendi. 19. Uluslararası Toprak Kongresi Etkinlikler kapsamında 17-19 Haziran 2019 tarihleri arasında “Arazi Tahribatının Dengelenmesi Yolunda Başarılı Dönüşüm” başlığıyla, 19. Uluslararası Toprak Kongresi gerçekleştirilecek. Kongre için ana başlıklar da şöyle belirlendi: Arazi Tahribatının Dengelenmesi’nin (ATD) sağlanması yolunda tarım sektörünün başarılı dönüşümü: Gıda üretim zincirinde toprak sağlığının iyileştirilmesine odaklanma ATD için orman sektörünün başarılı dönüşümü: Orman kaybını önlemeye odaklanmak Arazi ve toprak kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına yönelik entegre planlama yaklaşımları ATD’ye yönelik yatırımların teşvik edilmesi Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesinde ATD’de cinsiyetin rolü ATD için sürdürülebilir değer zincirleri Çölleşme nedir? Kurak, yarı kurak ve kuru nemli alanlardaki toprağın bozulması olarak tanımlanan çölleşme, öncelikle insan faaliyetlerinden ve iklimsel değişikliklerden kaynaklanıyor. Dünyadaki arazilerin üçte birinden fazlasını kapsayan kurak ekosistemlerin aşırı sömürü ve uygun olmayan arazi kullanımına karşı çok hassas olmaları dolayısıyla ortaya çıkan çölleşmenin nedenleri ise yoksulluk, politik istikrarsızlık, ormansızlaşma, aşırı otlatma ve vahşi sulama uygulamaları olarak sıralanıyor. Bu durum, toprağın verimliliğini de azaltıyor. Çölleşmeye dair bazı veriler BM’nin belirlemelerine göre çölleşmeye ilişkin anahtar başlıklardaki kimi öngörüler de şöyle: Toprak ve Kuraklık: 2025 yılına kadar 1.8 milyar insan mutlak su kıtlığı yaşayacak ve dünyanın 2/3’ü su stresli koşullarda yaşayacak. Daha fazla ölüme neden olan ve diğer doğal afetlerden daha fazla insanı etkileyen önemli ve yaygın sosyoekonomik ve çevresel etkilere sahip, karmaşık ve giderek kapsamı genişleyen doğal bir tehlike. Arazi ve İnsan Güvenliği: 2045 yılına kadar çölleşmenin bir sonucu olarak 135 milyon insan yerinden olabilecek. Arazi bozulumunda nötrlüğü sağlamak, -halihazırda bozulmuş araziyi rehabilite etmek, sürdürülebilir arazi yönetimini arttırmak ve restorasyon girişimlerini hızlandırmak- herkes için daha fazla esneklik ve güvenlik sağlayan bir yol. Toprak ve İklim: Bozulmuş ekosistemlerin topraklarının geri kazanılması, yılda 3 milyar ton kadar karbon depolanma potansiyeline sahip. Arazi kullanımı, toplam küresel emisyonların neredeyse yüzde 25’ini temsil ediyor. Bu nedenle arazi tahribatının rehabilitasyonu ve sürdürülebilir yönetimi, iklim değişikliğiyle mücadelede kritik öneme sahip.