Hasan Dinçer
Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Mustafa Savaş
Rıdvan Eşin

Çankır: Bu projeler rant projesi

SİYASET 25.07.2019 - 13:04, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 3408+ kez okundu.
 

Çankır: Bu projeler rant projesi

CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, Organize Sera Bölgesi ve Su Ürünleri OSB projelerini değerlendirdi:

AYDIN- CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, 17 yıllık Ak Parti iktidarlarında, halkın beklediği, kendilerinin de söz verdiği hiçbir projenin gerçekleşmediğini söyledi. Başkan Çankır, Aydın halkına ve beklentilerine yönelik, maalesef dillendirilen hiçbir proje, kamuoyunun beklediği hiçbir proje hayata geçmedi. Jeotermaller ve şimdi konuşulan konular, üç beş firmaya bölgeden rant sağlayacak. Maalesef alt yapılar hazırlandı” dedi. Son günlerde AK Parti Milletvekillerinin açıklamalarıyla kamuoyunda dikkatle takip edilen iki konu var. Bunlardan bir tanesi Efeler’de tarım alanı ile ilgili ve serayla ilgili. İkincisi ise Didim’de Su Ürünleri OSB ile ilgili. Bu iki konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuz Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın İl Başkanı Ali Çankır, dobra dobra konuştu. NEDEN KÜÇÜK ÜRETİCİYE DESTEK YOK? CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, Yeniköy-Kadıköy arasındaki büyük bir mera alanının Organize Sera Bölgesi adı altında büyük işletmelere açılmasıyla ilgili Aydın kamuoyunun, üretici ve çiftçinin oldukça tedirgin olduğunu belirterek, “Herkesin aklına gelen önemli bir konu var, o da şu; Aydın Bölgesi’nde Türkiye’nin genelinde olduğu gibi hem hayvancılık, hem tarımla uğraşan bizim küçük işletme, küçük çiftçi, küçük üretici dediğimiz kesim, tarım ve hayvancılığın bölgede yüzde 96’ya yakın bölümünü oluşturuyor. Yani Aydın Bölgesi’nin üreticisi, çiftçisi, hayvancısı küçük işletme boyutunda. Yani 5 dönüm, 10 dönüm altında araziler, 5 hayvanın altında hayvanla üretim yapmaya çalışan ve girdi maliyetleri ile ezilen bir çiftçi ve hayvancılık bölgesinde yaşıyoruz. Dolayısıyla bizim Aydın Bölgesi’nde özellikle büyük kuruluşlara yapılandırma ve zemin hazırlamaktan ziyade, bu küçük işletmedeki tarımın, üretim giderlerinin, üretim girdilerinin düşürülmesine yönelik bir çalışma planlanması gerekli. Maalesef merkezi hükümet, tarım politikalarıyla ilgili Aydın’da ve Türkiye genelinde olduğu gibi gerekli hassasiyeti göstermediğini görüyoruz” dedi. Bugün itibariyle özellikle pamuk üreticisi destekleme primlerinin Haziran’da ödenmesi gerekenin yüzde 30’luk kısmını hala alamamış durumda olduğuna dikkat çeken Başkanı Çankır, sözlerini şöyle sürdürdü: ÜRETİM MALİYETLERİ DÜŞSÜN “Üretim girdilerinde maliyet fazlalığından dolayı da artık üretici maalesef üretim yapamıyor. Pazardaki sebze, meyve fiyatlarının bu kadar artmasının altyapısını bizler incelediğimizde, aslında üretim girdilerinden kaynaklı. Üreticinin artık maalesef ürün ekemez duruma gelmesi, bunun altında giderlerin yanı sıra dışa bağımlı tohum kullanılması, yakıt giderleri ve işletme giderleri gibi birçok işletme giderleri de ne yazık ki üreticiyi ekemez ve üretemez boyuta getirdi. CİDDİ BİR TEHDİT Aydın ve bölgesinde tarımla ilgili alınması gereken önemli tedbirler varken, özellikle bölgemizde hem sağlık, hem toprak kirliliği açısından yerin iki bin metre altından teknolojik şartlara uymadan üretim yapan jeotermal santraller söz konusudur. Hava, su ve toprak kirliliği varken, gündemde 64 tane daha jeotermal kuyunun hangi teknolojik yapıyla üretim yapacağı belli olmadan, tekrar ihaleye çıkarılması Aydın gibi özel ürünleri olan, dünyada üretilemeyen ürünleri olan bir tarım bölgesi için ciddi bir tehdit oluşturmaya başlamıştır. ÇİFTÇİMİZE ÇÖZÜM BULUNSUN Kamuoyunun merkezi hükümetten Ak Parti Milletvekillerinden beklentisi, bunlara çözüm bulmak iken, kalkıp lokal bir bölgede, maliyetlerden dolayı ezilen köylünün, üreticinin elindeki meraları, üretim girdilerini düşürmek için, hayvan girdilerini düşürmek için, yem giderlerini düşürmek için kullanırken, bunu alıp başka mercilerle değerlendirmeye çalışmanın, Aydın’ın tarım politikalarına çözüm bulma gerçeğiyle bağdaştığını düşünmüyoruz. O yüzden kamuoyunun beklentisi, tarımdaki girdilerinin azaltılması ve küçük işletmelere dayalı yöntem ve desteklerin ön plana çıkarılmasıdır. Biz CHP’li belediyeler olarak, büyükşehir belediyesi olarak, gerek tarımda yem desteği ile üreticilerin yanında olmak, gerekse ürünlerin değerlendirilmesi anlamında sosyal demokrat belediyecilik anlayışı ile halka dokunan tarım politikalarını yerel yönetimler bünyesinde uygulamaya çalışıyoruz. Aydın’ın, bu kadar marka olan bir bünyenin, değerli toprakları olan bir bölge olması gereğiyle bu anlamda önlemlerin öne çıkarılması lazım. Kamuoyunun bilgisi vardı, fakat yine de altını çizmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Yine merkezi hükümet maalesef buna göz yumdu. Aydın’ı tarım bölgesi havzaları olmaktan çıkarıp, sanayi bölgesi olması anlamındaki bölge hassasiyetlerinin dışında getirilen bir yasayı daha önce Meclis’ten geçirmişlerdi, bu jeotermal santrallerin açılmasına yönelik yasal zemini hazırlamak için. Bir an önce bu tür hatalı projelerden geriye dönerek küçük üreticiye destek olacak tarım politikalarının bölgede üretilmesi lazım. TURİZMİ Mİ ÖLDÜRMEK İSTİYORLAR? Diğer bir konu organize su ürünleri ile ilgili. Yine bu konuda da benzer bir hassasiyet oluştu. Bölge turizm ile yaşayan bir bölge. Aydın’ın iki tane büyük ilçesi var, biri Didim, diğeri ise Kuşadası. Birçok yabancı turisti çeken, dünyada marka olmuş iki ilçemiz. Bu bölgede birçok turizm teşvikleri ile ilgili projeler üretilmesi gerekirken, yine o bölgede organize su ürünleri merkezi noktasına getirilecek bir takım alanların oluşturulması, deniz ve güneş turizmi ile geçinen Didim’in denizlerinde ciddi bir kirlilik ortaya çıkaracak. DİDİM ALARMDA Bu da birçok yerde vazgeçilen ve kirliliğinden dolayı turizmden uzaklaşan bölgenin dikkatini çekerekten, geçmiş tecrübelerini yaşayan Didim yerel yönetimi, Didim belediyemiz ve bölge turizmcimiz, bu konularda alarma geçti. Ben bu konun da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bölgede turizm gelirinin yüzde doksan olduğu Didim Bölgesi’ndeki plajların, denizlerin bir iki tane firmayı zengin edecek boyutta bir üretim noktasına getirecek ve çevre kirliliği deniz felaketine yol açacak. Bu projelerden bir an önce vazgeçilmesi, Didim için turizme destek olunacaksa, bu yönde merkezi yönetimin yerel yönetimle birlikte koordineli çalışmaya başlaması gerekir diye düşünüyorum. Bu bir zorunluluktur. Aydın ve bölgesi, özel tarım arazi bölgelerinde, tarıma yönelik çalışmaları destekleyerek, tarım gelirlerinin artırılması özellikle pamuk ta yapılması gerekmektedir. Aydın için daha önemli ve öncelikli olduğunu düşünüyoruz, yapılması için uğraşılan bu iki uğraşın, Aydın haklına, Aydın çiftçisine, Didim’deki esnafa faydası olmayacaktır, aksine zararı olacaktır. Bu proje için uğraşıp çabalayan Milletvekilleri için ise, onların bu konuda bugüne kadar yaptıklarına bakılırsa, 17 yıllık geçmişte, Aydın halkının yararına bir proje ürettiklerine, Aydın kamuoyu şahit olmadı. Aydın yararına yapılması planlanan, halka yönelik yapılması, üç dört ana proje vardı. Onların hepsi askıda, Lafonten masalına döndü. Bir havaalanı, bir otoban! NEDEN ÜÇ BEŞ FİRMAYA DESTEK? Fakat bunun yanında, Aydın halkına hiç fayda getirmeyen ve Aydın’a, havasına, toprağına zarar veren bir takım projelere destek oldular. Jeotermal santraller, maalesef ki bunların en büyük örneği hem içtiğimiz su, hem yetiştirdiğimiz tarım ürünlerinin topraklarına büyük ölçüde ciddi zararlar veriyor. Dolayısıyla merkezi hükümetin ve Aydın Milletvekillerinin, Aydın’a yapmamış oldukları projelerin bir parçası olarak da jeotermal benzeri bir felaketin önünü açacağını düşünüyoruz bu projelerin. Şimdi hatırlarsanız, 2014 yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun seçim projeleri içinde, bu 26 tane battı çıktı, Didim’den Buharkent’e kadar mevcuttu. Fakat bunlarla ilgili proje çalışması hayata geçtikten sonra maalesef ki Karayolları yetki alanlarının dışında kaldığı için bu projelerin her önerisine bir takım engellerle engellemek istediler. Aydın halkına ve beklentilerine yönelik, maalesef dillendirilen hiçbir proje, kamuoyunun beklediği hiçbir proje hayata geçmedi. Jeotermaller ve konuştuğumuz konu, gibi üç beş firmayı bölgeden rant elde edecek, maalesef alt yapılar hazırlandı.”
CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, Organize Sera Bölgesi ve Su Ürünleri OSB projelerini değerlendirdi:

AYDIN- CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, 17 yıllık Ak Parti iktidarlarında, halkın beklediği, kendilerinin de söz verdiği hiçbir projenin gerçekleşmediğini söyledi.

Başkan Çankır, Aydın halkına ve beklentilerine yönelik, maalesef dillendirilen hiçbir proje, kamuoyunun beklediği hiçbir proje hayata geçmedi. Jeotermaller ve şimdi konuşulan konular, üç beş firmaya bölgeden rant sağlayacak. Maalesef alt yapılar hazırlandı” dedi.

Son günlerde AK Parti Milletvekillerinin açıklamalarıyla kamuoyunda dikkatle takip edilen iki konu var. Bunlardan bir tanesi Efeler’de tarım alanı ile ilgili ve serayla ilgili. İkincisi ise Didim’de Su Ürünleri OSB ile ilgili. Bu iki konuyla ilgili görüşlerini sorduğumuz Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın İl Başkanı Ali Çankır, dobra dobra konuştu.

NEDEN KÜÇÜK ÜRETİCİYE DESTEK YOK?

CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, Yeniköy-Kadıköy arasındaki büyük bir mera alanının Organize Sera Bölgesi adı altında büyük işletmelere açılmasıyla ilgili Aydın kamuoyunun, üretici ve çiftçinin oldukça tedirgin olduğunu belirterek, “Herkesin aklına gelen önemli bir konu var, o da şu; Aydın Bölgesi’nde Türkiye’nin genelinde olduğu gibi hem hayvancılık, hem tarımla uğraşan bizim küçük işletme, küçük çiftçi, küçük üretici dediğimiz kesim, tarım ve hayvancılığın bölgede yüzde 96’ya yakın bölümünü oluşturuyor. Yani Aydın Bölgesi’nin üreticisi, çiftçisi, hayvancısı küçük işletme boyutunda. Yani 5 dönüm, 10 dönüm altında araziler, 5 hayvanın altında hayvanla üretim yapmaya çalışan ve girdi maliyetleri ile ezilen bir çiftçi ve hayvancılık bölgesinde yaşıyoruz. Dolayısıyla bizim Aydın Bölgesi’nde özellikle büyük kuruluşlara yapılandırma ve zemin hazırlamaktan ziyade, bu küçük işletmedeki tarımın, üretim giderlerinin, üretim girdilerinin düşürülmesine yönelik bir çalışma planlanması gerekli. Maalesef merkezi hükümet, tarım politikalarıyla ilgili Aydın’da ve Türkiye genelinde olduğu gibi gerekli hassasiyeti göstermediğini görüyoruz” dedi.

Bugün itibariyle özellikle pamuk üreticisi destekleme primlerinin Haziran’da ödenmesi gerekenin yüzde 30’luk kısmını hala alamamış durumda olduğuna dikkat çeken Başkanı Çankır, sözlerini şöyle sürdürdü:

ÜRETİM MALİYETLERİ DÜŞSÜN

“Üretim girdilerinde maliyet fazlalığından dolayı da artık üretici maalesef üretim yapamıyor. Pazardaki sebze, meyve fiyatlarının bu kadar artmasının altyapısını bizler incelediğimizde, aslında üretim girdilerinden kaynaklı. Üreticinin artık maalesef ürün ekemez duruma gelmesi, bunun altında giderlerin yanı sıra dışa bağımlı tohum kullanılması, yakıt giderleri ve işletme giderleri gibi birçok işletme giderleri de ne yazık ki üreticiyi ekemez ve üretemez boyuta getirdi.

CİDDİ BİR TEHDİT

Aydın ve bölgesinde tarımla ilgili alınması gereken önemli tedbirler varken, özellikle bölgemizde hem sağlık, hem toprak kirliliği açısından yerin iki bin metre altından teknolojik şartlara uymadan üretim yapan jeotermal santraller söz konusudur. Hava, su ve toprak kirliliği varken, gündemde 64 tane daha jeotermal kuyunun hangi teknolojik yapıyla üretim yapacağı belli olmadan, tekrar ihaleye çıkarılması Aydın gibi özel ürünleri olan, dünyada üretilemeyen ürünleri olan bir tarım bölgesi için ciddi bir tehdit oluşturmaya başlamıştır.

ÇİFTÇİMİZE ÇÖZÜM BULUNSUN

Kamuoyunun merkezi hükümetten Ak Parti Milletvekillerinden beklentisi, bunlara çözüm bulmak iken, kalkıp lokal bir bölgede, maliyetlerden dolayı ezilen köylünün, üreticinin elindeki meraları, üretim girdilerini düşürmek için, hayvan girdilerini düşürmek için, yem giderlerini düşürmek için kullanırken, bunu alıp başka mercilerle değerlendirmeye çalışmanın, Aydın’ın tarım politikalarına çözüm bulma gerçeğiyle bağdaştığını düşünmüyoruz.

O yüzden kamuoyunun beklentisi, tarımdaki girdilerinin azaltılması ve küçük işletmelere dayalı yöntem ve desteklerin ön plana çıkarılmasıdır. Biz CHP’li belediyeler olarak, büyükşehir belediyesi olarak, gerek tarımda yem desteği ile üreticilerin yanında olmak, gerekse ürünlerin değerlendirilmesi anlamında sosyal demokrat belediyecilik anlayışı ile halka dokunan tarım politikalarını yerel yönetimler bünyesinde uygulamaya çalışıyoruz.

Aydın’ın, bu kadar marka olan bir bünyenin, değerli toprakları olan bir bölge olması gereğiyle bu anlamda önlemlerin öne çıkarılması lazım. Kamuoyunun bilgisi vardı, fakat yine de altını çizmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Yine merkezi hükümet maalesef buna göz yumdu. Aydın’ı tarım bölgesi havzaları olmaktan çıkarıp, sanayi bölgesi olması anlamındaki bölge hassasiyetlerinin dışında getirilen bir yasayı daha önce Meclis’ten geçirmişlerdi, bu jeotermal santrallerin açılmasına yönelik yasal zemini hazırlamak için. Bir an önce bu tür hatalı projelerden geriye dönerek küçük üreticiye destek olacak tarım politikalarının bölgede üretilmesi lazım.

TURİZMİ Mİ ÖLDÜRMEK İSTİYORLAR?

Diğer bir konu organize su ürünleri ile ilgili. Yine bu konuda da benzer bir hassasiyet oluştu. Bölge turizm ile yaşayan bir bölge. Aydın’ın iki tane büyük ilçesi var, biri Didim, diğeri ise Kuşadası. Birçok yabancı turisti çeken, dünyada marka olmuş iki ilçemiz.

Bu bölgede birçok turizm teşvikleri ile ilgili projeler üretilmesi gerekirken, yine o bölgede organize su ürünleri merkezi noktasına getirilecek bir takım alanların oluşturulması, deniz ve güneş turizmi ile geçinen Didim’in denizlerinde ciddi bir kirlilik ortaya çıkaracak.

DİDİM ALARMDA

Bu da birçok yerde vazgeçilen ve kirliliğinden dolayı turizmden uzaklaşan bölgenin dikkatini çekerekten, geçmiş tecrübelerini yaşayan Didim yerel yönetimi, Didim belediyemiz ve bölge turizmcimiz, bu konularda alarma geçti. Ben bu konun da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bölgede turizm gelirinin yüzde doksan olduğu Didim Bölgesi’ndeki plajların, denizlerin bir iki tane firmayı zengin edecek boyutta bir üretim noktasına getirecek ve çevre kirliliği deniz felaketine yol açacak.

Bu projelerden bir an önce vazgeçilmesi, Didim için turizme destek olunacaksa, bu yönde merkezi yönetimin yerel yönetimle birlikte koordineli çalışmaya başlaması gerekir diye düşünüyorum. Bu bir zorunluluktur.

Aydın ve bölgesi, özel tarım arazi bölgelerinde, tarıma yönelik çalışmaları destekleyerek, tarım gelirlerinin artırılması özellikle pamuk ta yapılması gerekmektedir. Aydın için daha önemli ve öncelikli olduğunu düşünüyoruz, yapılması için uğraşılan bu iki uğraşın, Aydın haklına, Aydın çiftçisine, Didim’deki esnafa faydası olmayacaktır, aksine zararı olacaktır.

Bu proje için uğraşıp çabalayan Milletvekilleri için ise, onların bu konuda bugüne kadar yaptıklarına bakılırsa, 17 yıllık geçmişte, Aydın halkının yararına bir proje ürettiklerine, Aydın kamuoyu şahit olmadı. Aydın yararına yapılması planlanan, halka yönelik yapılması, üç dört ana proje vardı. Onların hepsi askıda, Lafonten masalına döndü. Bir havaalanı, bir otoban!

NEDEN ÜÇ BEŞ FİRMAYA DESTEK?

Fakat bunun yanında, Aydın halkına hiç fayda getirmeyen ve Aydın’a, havasına, toprağına zarar veren bir takım projelere destek oldular. Jeotermal santraller, maalesef ki bunların en büyük örneği hem içtiğimiz su, hem yetiştirdiğimiz tarım ürünlerinin topraklarına büyük ölçüde ciddi zararlar veriyor. Dolayısıyla merkezi hükümetin ve Aydın Milletvekillerinin, Aydın’a yapmamış oldukları projelerin bir parçası olarak da jeotermal benzeri bir felaketin önünü açacağını düşünüyoruz bu projelerin.

Şimdi hatırlarsanız, 2014 yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun seçim projeleri içinde, bu 26 tane battı çıktı, Didim’den Buharkent’e kadar mevcuttu. Fakat bunlarla ilgili proje çalışması hayata geçtikten sonra maalesef ki Karayolları yetki alanlarının dışında kaldığı için bu projelerin her önerisine bir takım engellerle engellemek istediler.

Aydın halkına ve beklentilerine yönelik, maalesef dillendirilen hiçbir proje, kamuoyunun beklediği hiçbir proje hayata geçmedi. Jeotermaller ve konuştuğumuz konu, gibi üç beş firmayı bölgeden rant elde edecek, maalesef alt yapılar hazırlandı.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.