BAŞKAN ATABAY TELE1 TV’NİN CANLI YAYIN KONUĞU OLDU

DİDİM - Didim Belediye Başkanı A.Deniz Atabay, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ve Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ile birlikte Tele 1 televizyonlarında yayınlanan Tuncay Mollaveisoğlu ile Anında Manşet programının canlı yayın konuğu oldu. Turizm, pandemi dönemi önlemleri, betonlaşma tehdidi ve tatil beldelerinin önümüzdeki sezona nasıl hazırlanacağı gibi konuların konuşulduğu toplantıda Başkan Atabay, önemli açıklamalarda bulundu. Pandemi döneminde önlemlerin bir kenara bırakıldığını belirten Başkan Atabay,  “Bayramlarla birlikte her şey çöktü önlemler alınmadı. Yapılması gereken şeyler belliydi” dedi. Başkan Atabay, “Ülkemizde ekonomik olarak zorlu bir süreç yaşanıyor ve yaşanmaya da devam ediyor. Yerel yönetimlerin güçlü olması lazım. Hükümetin ulaşamadığı noktalarda yerel yönetimlere destek olmaları gerekiyor” dedi. Pandemi döneminde nüfusun ikiye katlandığını belirten Başkan Atabay, “200 bin’e yaklaşan nüfusumuz var, yazlıkçılar ve evi olan vatandaşlarımız bu dönemde Didim’de sezon sonu da kaldılar, haklılar da. Büyükşehirlerde apartmanlarda tıkılıp kalmaktansa, Didim’de müstakil evlerine, bahçeli evlerine gelip bu şansları kullanmak istiyorlar. Biz Didim’li vatandaşlarımıza hizmetin en iyisini götürmek için uğraşıyoruz. Artan nüfusumuza hizmet verdiğimiz kadromuz yeterli değil. Yazın personel artırımı ile kadromuzu güçlendiriyoruz ama kışın kadromuzda düşüşler yaşanıyoruz. Sezonluk işçilerimizin 5,5 aylık çalışma sürelerinin dolmasıyla bilgileri dâhilinde kademeli olarak çıkartmalar oluyor. Ekibimizdeki kadro eksikliğine rağmen personellerimiz büyük bir özveri ile çalışıyor. Kendilerine teşekkür ederim” dedi. Pandemi döneminde esnafın büyük sıkıntılar yaşadığını belirten Başkan Atabay, “Esnafımızın SGK borcunun silinmesi gerekiyor. Şimdi yapılandırmalar geldi. Yani 18 taksitle 36 ay ödenecek. Esnafımızın borçları var, kredi kullandılar, esnaf kredileri var. Nasıl olacağı belli olmayan 2021 sezonunun başına bu ödemeler ile başlayacaklar. Sezona güçlü giremeyecekler.  Esnafımızın önünün açılması için, SGK borcu silinmeli, krediler daha uzun vadelerde yapılandırılmalı. Bunun gibi birçok önlemler alınabilir. Çok düşük vadeli esnafa krediler açılabilir. Çünkü olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. Olağanüstü dönemde olağanüstü tedbirler alınmalıdır” dedi. Başkan Atabay, "Programımızda, turizm, pandemi ve arkasından betonlaşmaya geldik. Sevgili başkanlarım da bu konuya değindi. Bu konuda sorunumuz aynı, irademiz de aynı. Biz kentlerimizde gerçekleşen imar talanı ile mücadele ediyoruz. Önemli zamanımızı ve enerjimizi ona ayırıyoruz. Karşımızda kentin doğal güzelliklerini sadece kendisi için alıp, bunu paraya çevirip kentin geleceğini elinin tersi ile iten yapılar ve gruplar var. Bunlarla mücadelemiz hukuki bir çerçevede gerçekleşiyor” dedi. Başkan Atabay, “İmar barışı sıkıntısı sonradan çekeceğimiz yanlış bir karardır. İmar barışının yaralarını sarmadan, hukuki mücadelemiz devam ediyorken, bir deprem gerçeği ile karşılaştık. Niçin bu imar barışını benimsemediğimizi, 20. yüzyılın sonunda niçin bir imar barışı yapmak mecburiyetinde kalırız ben bunu anlamış değilim. Bunun sebepleri var, Didim gibi bir yerde 5 ayrı kuruluşun plan yapma yetkisi varsa, orada tabii ki imar barışlarına ihtiyaç olur. Bunların hepsinin tek elden yönetilmesi lazım, bu planları bir şekilde devletin üst kontrol mekanizmasıyla, yaşadığı şehirleri iyi bilen ihtiyaçlarını bilen yerel yönetimlerin yapması lazım” dedi. Atabay, "Bir daha imar barışı gibi bir olguya, bu devletin bu memleketin gelmemesi lazım. İmar barışının hemen akabinde bu doğa olayının depremin bize çok büyük bir ders olması lazım. Türkiye’nin bir deprem ülkesi bu deprem gerçeğine göre plan yapacağız bu gerçeğe göre yaşayacağız. Bu gerçeğe göre kontrollerimizi yapacağız. Her şeyi yeni baştan, gözden geçirmemiz lazım” dedi. Şuan Didim halkının en büyük sorunu denizlerdeki balık çiftliklerinin artması, karada Deniz ürünleri organize sanayi bölgelerinin planlanması olduğunu söyleyen Atabay, “Didim’de 500ün üzerinde tekne var, deniz patlıcanı topluyor. Deniz patlıcanı denizlerimizin filtresidir, çöpsüdür. Denizdeki kumun içerisindeki çamuru alır filtre ederek, deniz suyunu ve deniz kumunu temizler. Didim ve bölgesinde 4 yıl boyunca deniz patlıcanı toplamak serbest bizlerde bu duruma itiraz ediyoruz. Bir taraftan balık çiftlikleri yapılmak isteniyor, öbür taraftan denizi temizleyen hayvanları toplanmak isteniyor, öbür taraftan karada organize sanayi bölgesi kuruluyor. Ege Bölgesi’nde deniz kenarında olan ilçe ya turizm ilçesidir ya da değildir. Tabii ki turizmi destekleyecek şeyler olur. Turizm 45 tane sektörü tetikliyor. Çiftlikler yapılıyor bu balık çiftliklerinin yerleri yanlış biz 30 yıldır turizm kenti olmak için uğraşan bir ilçeyiz, burada balık çiftlikleri arttırılırsa karada işleme tesisleri balık yemi fabrikaları, buz fabrikaları bunları içeren bir organize sanayi bölgeleri yapılırsa, turizm kenti olamayız” dedi.