Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

Aydın İnciri'ndeki kükürt dioksit TBMM gündeminde

SİYASET 10.07.2019 - 14:16, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 3557+ kez okundu.
 

Aydın İnciri'ndeki kükürt dioksit TBMM gündeminde

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekilleri Süleyman Bülbül ve Bülent Tezcan, Aydın İnciri’ndeki kükürt dioksit artışının araştırılmasını istedi.

AYDIN- CHP Aydın Milletvekilleri Bülbül ve Tezcan, TBMM Başkanlığı’na verdikleri önergede, “Aydın’da yetişen ve ihraç edilen kuru incirdeki kükürt dioksit oranının artmasındaki faktörlerin araştırılması, oluşan durumun risk analizlerinin yapılması, insan sağlığına ve kent ekonomisine zararının belirlenmesi ve tespit edilen sorunların giderilmesi için hayata geçirilecek eylem planlarının Yüce Meclisimizce belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci İç Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz” ifadelerine yer verdi. Bülbül ve Tezcan, araştırma önergesinin gerekçesinde şunları dile getirdi: “Aydın ilinin önemli tarım ürünlerinden ve ihraç mallarından biri olan kuru incirde yüzde 15 oranında kükürt dioksit maddesine rastlanmıştır. Bu nedenle yapılan ihracatın büyük bir kısmının Türkiye’ye iade edildiği belirtilmiştir. 2016 yılında da üreticiler aynı sorunla karşılaşmış, o dönemde de kuru incirde bulunan kükürt miktarı Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliğine göre 180 kat fazla çıkmıştır. Kükürt dioksit, atmosferde büyük zararlara neden olan sülfit asidi meydana getirmektedir. Zararlarından en çok etkilenen gruplar çocuklar, yaşlılar ve astımlı kişiler olmakla birlikte solunumun hırıltılı olması, göğüs sıkışması, nefes alıp vermede zorluk, solunum yollarının daralması gibi insan sağlığına ciddi etkileri bulunmaktadır. Kükürt dioksite maruz kalındığı durumlarda akciğerin savunma mekanizması bozulmakta ve bu durumla beraber kalp rahatsızlıklarının ortaya çıkması büyük bir olasılıktır. Aydın’daki tarım ürünlerinde bu tür ağır metal ve kimyasalların görülmesinin nedeni ise Jeotermal Elektrik Santralleridir. JES’lerin saldığı bor ve kükürt dioksitin başta incir olmak üzere pek çok tarım ürününe olumsuz etkisi yapılan ulusal ve uluslararası laboratuvar incelemeleriyle ortaya konulmaktadır. Bu incelemelerin sonucunda, incir ağaçlarının JES’lerden havaya salınan kimyasallara maruz kaldığı, bu tesislere yakın olan alanlarda kuru incir ürünlerinde ağır metal oranlarının fazla olduğu, verim ve kalitenin düşüş olduğu, tesise uzak olan alanlarda ise ağır metallerde azalma kalitede artma olduğu saptanmış. 2007 yılında çıkarılan Jeotermal Yasası ile Aydın’ın yüzde 80’i jeotermal santrallerin kullanımına açılmıştır. Türkiye’de üretimde olan tüm jeotermal santrallerin yüzde 85’i de Aydın’da yer almaktadır. Bu tesislerin dışında 9 tesisin daha yapılacağı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca doğrulanmıştır. Bu durum var olan sorunların katlanarak artması anlamına gelmektedir. JES’lerin denetimlerinin mevzuata uygun tam ve eksiksiz yapılmaması halinde kuru incir ihracatı başta olmak üzere, Aydın’da yetişen diğer tarım ürünlerin ihracatının büyük risk altına girecektir. Bu aynı zamanda işletmecilerin ve üreticilerin iflas etmesi anlamına gelmektedir. Bu durum Aydın’da öncelikle insan sağlığını telafisi mümkün olmayan zararlara uğratacağı gibi sürdürülebilir tarımı da bitirecek, ekonomiyi zarara uğratacaktır. Gıda güvenliğini korumakla yükümlü olan Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, çevre kirliliğini kontrol ve denetlemekle yükümlü olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sağlıksız gıdaların insana etkilerini önlemekle yükümlü olan Sağlık Bakanlığı ve yasama faaliyetlerinin başı olan TBMM, Anayasa’nın “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” hükmünü yerine getirmeli, Aydın halkının sağlıklı yaşam ve kaliteli üretim koşullarını oluşturmalıdır. Bu nedenle Aydın’da yetişen ve ihraç edilen kuru incirdeki kükürt dioksit oranının artmasındaki faktörlerin araştırılması, oluşan durumun risk analizlerinin yapılması, insan sağlığına ve kent ekonomisine zararının belirlenmesi ve tespit edilen sorunların giderilmesi için hayata geçirilecek eylem planlarının Yüce Meclisimizce belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci İç Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması acil bir gerekliliktir.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekilleri Süleyman Bülbül ve Bülent Tezcan, Aydın İnciri’ndeki kükürt dioksit artışının araştırılmasını istedi.

AYDIN- CHP Aydın Milletvekilleri Bülbül ve Tezcan, TBMM Başkanlığı’na verdikleri önergede, “Aydın’da yetişen ve ihraç edilen kuru incirdeki kükürt dioksit oranının artmasındaki faktörlerin araştırılması, oluşan durumun risk analizlerinin yapılması, insan sağlığına ve kent ekonomisine zararının belirlenmesi ve tespit edilen sorunların giderilmesi için hayata geçirilecek eylem planlarının Yüce Meclisimizce belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci İç Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz” ifadelerine yer verdi.

Bülbül ve Tezcan, araştırma önergesinin gerekçesinde şunları dile getirdi:

“Aydın ilinin önemli tarım ürünlerinden ve ihraç mallarından biri olan kuru incirde yüzde 15 oranında kükürt dioksit maddesine rastlanmıştır. Bu nedenle yapılan ihracatın büyük bir kısmının Türkiye’ye iade edildiği belirtilmiştir. 2016 yılında da üreticiler aynı sorunla karşılaşmış, o dönemde de kuru incirde bulunan kükürt miktarı Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliğine göre 180 kat fazla çıkmıştır.

Kükürt dioksit, atmosferde büyük zararlara neden olan sülfit asidi meydana getirmektedir. Zararlarından en çok etkilenen gruplar çocuklar, yaşlılar ve astımlı kişiler olmakla birlikte solunumun hırıltılı olması, göğüs sıkışması, nefes alıp vermede zorluk, solunum yollarının daralması gibi insan sağlığına ciddi etkileri bulunmaktadır. Kükürt dioksite maruz kalındığı durumlarda akciğerin savunma mekanizması bozulmakta ve bu durumla beraber kalp rahatsızlıklarının ortaya çıkması büyük bir olasılıktır.

Aydın’daki tarım ürünlerinde bu tür ağır metal ve kimyasalların görülmesinin nedeni ise Jeotermal Elektrik Santralleridir. JES’lerin saldığı bor ve kükürt dioksitin başta incir olmak üzere pek çok tarım ürününe olumsuz etkisi yapılan ulusal ve uluslararası laboratuvar incelemeleriyle ortaya konulmaktadır.

Bu incelemelerin sonucunda, incir ağaçlarının JES’lerden havaya salınan kimyasallara maruz kaldığı, bu tesislere yakın olan alanlarda kuru incir ürünlerinde ağır metal oranlarının fazla olduğu, verim ve kalitenin düşüş olduğu, tesise uzak olan alanlarda ise ağır metallerde azalma kalitede artma olduğu saptanmış.

2007 yılında çıkarılan Jeotermal Yasası ile Aydın’ın yüzde 80’i jeotermal santrallerin kullanımına açılmıştır. Türkiye’de üretimde olan tüm jeotermal santrallerin yüzde 85’i de Aydın’da yer almaktadır. Bu tesislerin dışında 9 tesisin daha yapılacağı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca doğrulanmıştır. Bu durum var olan sorunların katlanarak artması anlamına gelmektedir.

JES’lerin denetimlerinin mevzuata uygun tam ve eksiksiz yapılmaması halinde kuru incir ihracatı başta olmak üzere, Aydın’da yetişen diğer tarım ürünlerin ihracatının büyük risk altına girecektir. Bu aynı zamanda işletmecilerin ve üreticilerin iflas etmesi anlamına gelmektedir. Bu durum Aydın’da öncelikle insan sağlığını telafisi mümkün olmayan zararlara uğratacağı gibi sürdürülebilir tarımı da bitirecek, ekonomiyi zarara uğratacaktır.

Gıda güvenliğini korumakla yükümlü olan Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, çevre kirliliğini kontrol ve denetlemekle yükümlü olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sağlıksız gıdaların insana etkilerini önlemekle yükümlü olan Sağlık Bakanlığı ve yasama faaliyetlerinin başı olan TBMM, Anayasa’nın “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” hükmünü yerine getirmeli, Aydın halkının sağlıklı yaşam ve kaliteli üretim koşullarını oluşturmalıdır.

Bu nedenle Aydın’da yetişen ve ihraç edilen kuru incirdeki kükürt dioksit oranının artmasındaki faktörlerin araştırılması, oluşan durumun risk analizlerinin yapılması, insan sağlığına ve kent ekonomisine zararının belirlenmesi ve tespit edilen sorunların giderilmesi için hayata geçirilecek eylem planlarının Yüce Meclisimizce belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci İç Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması acil bir gerekliliktir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.