Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Aydem
Rıdvan Eşin

AB, tarım desteklemeleri için Türkiye’den ne istedi?

EKONOMİ 09.06.2019 - 11:48, Güncelleme: 01.12.2020 - 14:50 3020+ kez okundu.
 

AB, tarım desteklemeleri için Türkiye’den ne istedi?

AB Komisyonu 2019 Türkiye Raporu’nda, Türkiye'nin AB tarım destekleme politikalarına uyum için yeni bir strateji oluşturması istendi.

AYDIN- Gıdahattı'nda yer alan habere göre, politik ve ekonomik kriterler bakımından son gelişmelere ilişkin değerlendirmelere yer verilen AB Komisyonu 2019 Türkiye Raporu’nda, Komisyonun Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakerelerindeki 33 fasıldan tarım, gıda güvenliği, sağlık ve çevre fasıllarına ilişkin resmi değerlendirmeleri de yer aldı. Tarım ve Kırsal Kalkınma AB Raporu’nda, Ortak Tarım Politikası’nın çiftçileri ve kırsal kalkınmayı desteklediği, bu çerçevenin güçlü yönetim ve kontrol sistemleri gerektirdiği belirtilirken, kalite politikası ve organik tarım üzerine AB kurallarının da 11. Fasıl olan Tarım ve Kırsal Kalkınma başlığı altında yer aldığı kaydedildi. 11 Aralık 2006 AB Bakanlar Konseyi kararınca askıya alınan sekiz müzakere başlığı arasında yer alan söz konusu başlıktaki değerlendirmeler şöyle: Son Durum: Bu alanda bazı hazırlıklar bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl, özellikle tarımsal ürünler kapsamındaki AB-Türkiye ticaret anlaşmasının uygulanmasının iyileştirilmesi alanında bazı ilerlemeler sağlanmıştır ancak, Komisyon’un geçen yılki tavsiyelerinin sadece belirli bir bölümü dikkate alınmıştır. Tarım istatistikleri tutulmasına yönelik strateji çalışması hala yapılmamıştır. Türkiye’nin önümüzdeki yıl odaklanması gereken noktalar: Tarım istatistikleri oluşturulmasına ilişkin bir strateji kabul edilmesi; AB’nin tarım destekleme politikalarına uyum için bir strateji oluşturulması Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Komisyonun 12. Fasıla ilişkin değerlendirmelerinde; gıda üretiminde AB hijyen kurallarının üst düzey gıda güvenliği sağladığı; tohum kalitesi, bitki koruması, zararlı organizmalara karşı koruma, hayvan besi güvenliği ile hayvan sağlığı ve refahı ve hayvan menşeli ürünlerin güvenliğinin korunduğu kaydedildi. Son Durum: Bu alanda bazı hazırlıklar gerçekleştirilmiştir. Hayvan refahı, gıda, yem, hayvansal yan ürünler ve gıda güvenliği mevzuatının uygulama kapasitesine yönelik geçtiğimiz yıl bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak AB Komisyonu’nun geçen yılki önerileri yalnızca kısmen ele alınmıştır. Türkiye Çiftlik Hayvanlarının Korunması Hakkında Avrupa Sözleşmesi’ni onaylamıştır ancak, gıda tesislerinin AB standartlarını karşılaması için hala iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu alanda AB müktesebatının tam olarak uygulanması önemli oranda ek çalışma gerektirmektedir. Türkiye’nin önümüzdeki yıl odaklanması gereken noktalar: Bir ulusal program ve izleme planı oluşturulmasını da içerecek şekilde gıda tesislerinin AB standartlarını karşılaması için güncellenmesi; Zoonotik hastalıkların ele alınmasına yönelik ilerleme kaydedilmesi. 13. Fasıl: Balıkçılık AB’nin Ortak Balıkçılık Politikası kapsamında balıkçılık alanındaki kurallar belirlenerek, denizlerde canlı kaynakların korunması sağlanıyor ve balıkçılığın çevresel etkilerinin sınırlandırılması hedefleniyor. Balık avlama kotalarının belirlenmesi, filo kapasitesi yönetimi, su ürünleri yetiştiriciliğine ve piyasalarına ilişkin kuralların belirlenmesinin yanı sıra balıkçılık ve kıyı bölgelerde yaşayan toplulukların desteklenmesi de bu çerçeveye dâhil. Aralık 2006 tarihli Bakanlar Konseyi kararınca askıya alınan sekiz müzakere başlığı arasındaki Balıkçılık başlığındaki değerlendirmeler de şöyle: Son Durum: Bu alanda hazırlıklar erken aşamadadır. Kaynak ve filo yönetimi, denetim ve kontroller ile uluslararası anlaşmalar üzerine bazı ilerlemeler sağlanmıştır. Ancak balıkçılık kanununun kabul edilmesine ilişkin geçen yılın önerisinin ele alınmasına yönelik bir ilerleme sağlanmamıştır. Türkiye’nin önümüzdeki yıl odaklanması gereken noktalar: AB müktesebatı ile uyumlu bir balıkçılık ve su ürünleri kanununun kabul edilmesi. 27. Fasıl Çevre ve İklim Değişikliği AB iklim alanında güçlü eylemleri, sürdürülebilir kalkınmayı ve çevre korumasını teşvik etmektedir. AB yasaları iklim değişikliğinin ele alınması, hava ve su kalitesi, atık yönetimi, tabiatın korunması, endüstriyel kirlilik, kimyasal maddeler, gürültü ve sivil koruma üzerine maddeler içermektedir. Son Durum: Türkiye çevre ve iklim değişikliği alanlarında AB müktesebatına kısmen uyumludur. Atık yönetimi ve atık su arıtma kapasitesinin artırılması ve yasal uyumlaşma başta olmak üzere bazı gelişmeler kaydedilmiştir ancak, yaptırım ve uygulama hala zayıf kalmaktadır. Daha iddialı ve daha eşgüdümlü çevre ve iklim politikalarının oluşturulması ve uygulanması gerekmektedir. Stratejik planlama, büyük ölçüde yatırım ve daha güçlü idari kapasite de gereklidir. Türkiye’nin önümüzdeki yıl odaklanması gereken noktalar: Su ve endüstriyel kirlilik yönergelerine uyumun tamamlanması ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönergesinin doğru bir şekilde uygulanması; Halk katılımı ve halkın çevresel bilgilere ulaşma hakkına ilişkin AB mevzuatının maddelerine uyum sağlanması; İklim değişikliğine ilişkin AB müktesebatı ile uyumun tamamlanması; Paris İklim Anlaşması’nın onaylanması ve Türkiye’nin anlaşmaya katkısını uygulamaya başlaması. 28. Fasıl Sağlık ve Tüketicinin Korunması AB kuralları ürün güvenliği, tehlikeli taklit ürünler ve arızalı ürünlerin sorumluluğuna ilişkin tüketicilere koruma sağlamaktadır. AB tütün kontrolleri, kan, dokular, hücreler ve organlar alanında ortak standartların güvence altına alınması, beşeri ilaçlar, veterinerlik ilaçları, sınır ötesi sağlık hizmetlerinde hasta hakları ve bulaşıcı hastalıklar alanında yüksek ortak standartları güvence altına almaktadır. Son Durum: Kamu sağlığı ve tüketicinin korunması alanındaki hazırlıklar iyi düzeydedir. Bu alanlara ilişkin yasal uyumda bazı ilerlemeler kaydedilmiştir ve idari yapıların AB kamu sağlığı müktesebatını uygulamaları gerekmiştir. Geçtiğimiz yılın önerileri tam anlamıyla uygulanmamıştır. Türkiye’nin önümüzdeki yıl odaklanması gereken noktalar: Tüketici grupları ile daha iyi işbirliği ve eşgüdümün yanı sıra yasaların daha iyi uygulanması aracılığıyla etkili tüketici koruma sağlanması; Merkezi ve iller düzeyinde halk sağlığı sorunlarının ele alınması için kurumsal ve idari kapasitenin artırılması, sektörler arası işbirliğinin, mali kaynakların ve uygun teşhis imkânlarının artırılması.
AB Komisyonu 2019 Türkiye Raporu’nda, Türkiye'nin AB tarım destekleme politikalarına uyum için yeni bir strateji oluşturması istendi.

AYDIN- Gıdahattı'nda yer alan habere göre, politik ve ekonomik kriterler bakımından son gelişmelere ilişkin değerlendirmelere yer verilen AB Komisyonu 2019 Türkiye Raporu’nda, Komisyonun Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakerelerindeki 33 fasıldan tarım, gıda güvenliği, sağlık ve çevre fasıllarına ilişkin resmi değerlendirmeleri de yer aldı.

Tarım ve Kırsal Kalkınma

AB Raporu’nda, Ortak Tarım Politikası’nın çiftçileri ve kırsal kalkınmayı desteklediği, bu çerçevenin güçlü yönetim ve kontrol sistemleri gerektirdiği belirtilirken, kalite politikası ve organik tarım üzerine AB kurallarının da 11. Fasıl olan Tarım ve Kırsal Kalkınma başlığı altında yer aldığı kaydedildi. 11 Aralık 2006 AB Bakanlar Konseyi kararınca askıya alınan sekiz müzakere başlığı arasında yer alan söz konusu başlıktaki değerlendirmeler şöyle:

Son Durum: Bu alanda bazı hazırlıklar bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl, özellikle tarımsal ürünler kapsamındaki AB-Türkiye ticaret anlaşmasının uygulanmasının iyileştirilmesi alanında bazı ilerlemeler sağlanmıştır ancak, Komisyon’un geçen yılki tavsiyelerinin sadece belirli bir bölümü dikkate alınmıştır. Tarım istatistikleri tutulmasına yönelik strateji çalışması hala yapılmamıştır.

Türkiye’nin önümüzdeki yıl odaklanması gereken noktalar:

Tarım istatistikleri oluşturulmasına ilişkin bir strateji kabul edilmesi;

AB’nin tarım destekleme politikalarına uyum için bir strateji oluşturulması

Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı

Komisyonun 12. Fasıla ilişkin değerlendirmelerinde; gıda üretiminde AB hijyen kurallarının üst düzey gıda güvenliği sağladığı; tohum kalitesi, bitki koruması, zararlı organizmalara karşı koruma, hayvan besi güvenliği ile hayvan sağlığı ve refahı ve hayvan menşeli ürünlerin güvenliğinin korunduğu kaydedildi.

Son Durum: Bu alanda bazı hazırlıklar gerçekleştirilmiştir. Hayvan refahı, gıda, yem, hayvansal yan ürünler ve gıda güvenliği mevzuatının uygulama kapasitesine yönelik geçtiğimiz yıl bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak AB Komisyonu’nun geçen yılki önerileri yalnızca kısmen ele alınmıştır. Türkiye Çiftlik Hayvanlarının Korunması Hakkında Avrupa Sözleşmesi’ni onaylamıştır ancak, gıda tesislerinin AB standartlarını karşılaması için hala iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu alanda AB müktesebatının tam olarak uygulanması önemli oranda ek çalışma gerektirmektedir.

Türkiye’nin önümüzdeki yıl odaklanması gereken noktalar:

Bir ulusal program ve izleme planı oluşturulmasını da içerecek şekilde gıda tesislerinin AB standartlarını karşılaması için güncellenmesi;

Zoonotik hastalıkların ele alınmasına yönelik ilerleme kaydedilmesi.

13. Fasıl: Balıkçılık

AB’nin Ortak Balıkçılık Politikası kapsamında balıkçılık alanındaki kurallar belirlenerek, denizlerde canlı kaynakların korunması sağlanıyor ve balıkçılığın çevresel etkilerinin sınırlandırılması hedefleniyor. Balık avlama kotalarının belirlenmesi, filo kapasitesi yönetimi, su ürünleri yetiştiriciliğine ve piyasalarına ilişkin kuralların belirlenmesinin yanı sıra balıkçılık ve kıyı bölgelerde yaşayan toplulukların desteklenmesi de bu çerçeveye dâhil.

Aralık 2006 tarihli Bakanlar Konseyi kararınca askıya alınan sekiz müzakere başlığı arasındaki Balıkçılık başlığındaki değerlendirmeler de şöyle:

Son Durum: Bu alanda hazırlıklar erken aşamadadır. Kaynak ve filo yönetimi, denetim ve kontroller ile uluslararası anlaşmalar üzerine bazı ilerlemeler sağlanmıştır. Ancak balıkçılık kanununun kabul edilmesine ilişkin geçen yılın önerisinin ele alınmasına yönelik bir ilerleme sağlanmamıştır.

Türkiye’nin önümüzdeki yıl odaklanması gereken noktalar:

AB müktesebatı ile uyumlu bir balıkçılık ve su ürünleri kanununun kabul edilmesi.

27. Fasıl Çevre ve İklim Değişikliği

AB iklim alanında güçlü eylemleri, sürdürülebilir kalkınmayı ve çevre korumasını teşvik etmektedir. AB yasaları iklim değişikliğinin ele alınması, hava ve su kalitesi, atık yönetimi, tabiatın korunması, endüstriyel kirlilik, kimyasal maddeler, gürültü ve sivil koruma üzerine maddeler içermektedir.

Son Durum: Türkiye çevre ve iklim değişikliği alanlarında AB müktesebatına kısmen uyumludur. Atık yönetimi ve atık su arıtma kapasitesinin artırılması ve yasal uyumlaşma başta olmak üzere bazı gelişmeler kaydedilmiştir ancak, yaptırım ve uygulama hala zayıf kalmaktadır. Daha iddialı ve daha eşgüdümlü çevre ve iklim politikalarının oluşturulması ve uygulanması gerekmektedir. Stratejik planlama, büyük ölçüde yatırım ve daha güçlü idari kapasite de gereklidir.

Türkiye’nin önümüzdeki yıl odaklanması gereken noktalar:

Su ve endüstriyel kirlilik yönergelerine uyumun tamamlanması ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönergesinin doğru bir şekilde uygulanması;

Halk katılımı ve halkın çevresel bilgilere ulaşma hakkına ilişkin AB mevzuatının maddelerine uyum sağlanması;

İklim değişikliğine ilişkin AB müktesebatı ile uyumun tamamlanması; Paris İklim Anlaşması’nın onaylanması ve Türkiye’nin anlaşmaya katkısını uygulamaya başlaması.

28. Fasıl Sağlık ve Tüketicinin Korunması

AB kuralları ürün güvenliği, tehlikeli taklit ürünler ve arızalı ürünlerin sorumluluğuna ilişkin tüketicilere koruma sağlamaktadır. AB tütün kontrolleri, kan, dokular, hücreler ve organlar alanında ortak standartların güvence altına alınması, beşeri ilaçlar, veterinerlik ilaçları, sınır ötesi sağlık hizmetlerinde hasta hakları ve bulaşıcı hastalıklar alanında yüksek ortak standartları güvence altına almaktadır.

Son Durum: Kamu sağlığı ve tüketicinin korunması alanındaki hazırlıklar iyi düzeydedir. Bu alanlara ilişkin yasal uyumda bazı ilerlemeler kaydedilmiştir ve idari yapıların AB kamu sağlığı müktesebatını uygulamaları gerekmiştir. Geçtiğimiz yılın önerileri tam anlamıyla uygulanmamıştır.

Türkiye’nin önümüzdeki yıl odaklanması gereken noktalar:

Tüketici grupları ile daha iyi işbirliği ve eşgüdümün yanı sıra yasaların daha iyi uygulanması aracılığıyla etkili tüketici koruma sağlanması;

Merkezi ve iller düzeyinde halk sağlığı sorunlarının ele alınması için kurumsal ve idari kapasitenin artırılması, sektörler arası işbirliğinin, mali kaynakların ve uygun teşhis imkânlarının artırılması.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.